Ziyâ-yı şemse kapanmış bütün derîçeleri
Bir öyle hücreye benzer ki ömrümün kederi:
Gubâr-ı ye’s ü fenâ sinmiş orda elvâna
Emel, heves bırakılmış sükût u nisyâna,
Bütün hadâyık-ı histen o toplanan ezhâr
Uyur makabir-i mînâda bî-ümîd-i bahâr.
Bu penbe gül, bu karanfil ağır ağır erimiş
Üzerlerinde değiştikçe her mükedder kış.
Ocak harâb ü tehî, lamba kimsesiz, a’mâ,
Bu samt-ı haste eder hüzn ü uzleti imâ.
Soluk cidâra asılmış, durur garîk-i melâl
O çehreler ki uyur gözlerinde eski hayâl…
O eski hücreye benzer ki ömrümün kederi
Çekilmiş ufk-ı teselliye karşı perdeleri…
(Aşiyân, 17.12.1908)
Göl Saatleri, 1921
Not: Bu şiir “Arşiyân” dergisinde “Aşk” adıyla yayımlanmıştır.
Dergide bu beyitten sonra bir beyit daha bulunmaktadır. Beyit:
“Evet bu hücreye benzer şebâb-ı muhtazırım
Düzeltecek ele hicrân içinde muntazırım.”