Biz Kimiz?

5 Mart 2019 tarihinde fikri hareketini başlattığımız ve bunu 11 Mart 2020 tarihinde fiili harekete geçerek taçlandırdığımız Darağacı Sanat’a hoş geldiniz!

Kim olduğumuz ve ne olduğumuzdan önce ne olmadığımız önemli. Biz susanlardan değiliz, çok konuşup kin kusanlardan değiliz, biz sanatı seven ve yapmak için düşlerini, fikirlerini, duygularını, ömrünü bu yolda harcayabilenleriz. Her şeyden önce durmak bilmeyen bir arayış içindeyiz; tıpkı tüm insanlık gibi. Bu arayışta aracımız sanat ve sanat ağacının en eski, en köklü, en büyük dalı olan edebiyat. Evvel zaman içinde yalnızlığa terk edilen ve duruşması bile yapılmadan Darağacı’na gönderilen edebiyat…

Darağacı…

Darağacı’nda sehpa itilmeden önce son söz veya son istek sorulurdu ama edebiyata sorulmadı. Edebiyatın ne olduğuyla kimse ilgilenmedi. Edebiyatın var olup olmaması da kimsenin derdine değildi. Böylelikle yaratıcılıktan uzak, tekdüze ve arz-talep dengesi doğrultusunda işleyen bir edebiyat vücuda getirildi. İşte bu da topluma yetti, yettirildi. Öyle bir edebiyat oluşturuldu ki, sehpayı itmek kimsenin aklına gelmedi çünkü edebiyat zaten kendisine katılanlarla günden güne tükenmişti ama edebiyat sanılanın aksine güçlüydü, cüssesi ağırdı. Onu tükenme noktasına getiren yeni temsilcilerinin ya da onu değersizleştiren yeni sevicilerinin çıkardığı sehpanın taşıyamayacağı kadar ağırdı ve şimdi o sehpaya çıkma sırası, ipe asılı yazma sırası bizde.

Biz; sanata ve edebiyata yüreğini, ruhunu, ömrünü verirken edebiyatın değerinin ve geçmişinin farkında olan ve edebiyata bir miras gözüyle bakan, edebiyat mirasını geleceğe ulaştırmayı amaçlayanlarız. Özünde içi boş olup sanat ve edebiyat kisvesi ardına saklananlara ve onların ürettiklerine karşı duranlarız. Salt sanatı düşünen, salt sanat yapma amacını güdenleriz.

Biz öncelikle iki kişiydik. Ortak bir hayali paylaştığımızı anladığımızda biz oluverdik. Yolculuk yapmayı severdik. Çünkü bir yolculuktu edebiyat, doyumsuz bir serüvendi. Biz de bu serüveni yaşamak ve yaşatmak için yazmalıydık. Bu yolda bir ağaca sarıldık. Biz cansız olan ve amacı can almak olan bir ağaca can verip onda can bulduk.

Yükümüz ağır, yolumuz uzun. Bu yolda yükün altında ezilmek de var, sehpadan düşmek de.  Bizim istediğimizse ne olursa olsun yolda kalmak!


Genel içinde yayınlandı

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.