Korkuyorum. Korkuyorsun. Korkuyoruz. Ama yine de yaşamımızı değiştirmiyor, aynı şekilde yaşamaya devam ediyoruz. Neden?
Korkmak en güçlü duygu ve en istenmeyen… Ama yine de bir türlü korkuyoruz, kurtulamıyoruz ondan. Yaşamımızın bir parçası anlaşılan! Her yerde her daim korkuyoruz. Çeşitli korkularımız var biz insanoğlunun (ve laf aramızda en büyük korkumuzda ölüm.).
İnsan da diğer tüm canlılar gibi doğanın bir parçası bu su götürmez bir gerçek fakat bunu bile bile biz insanoğlu doğaya kafa tutuyoruz. Korkuyoruz ama yine yapıyoruz bunu ve sonuçsa yine değişmedi. Doğa, üstün geldi!
Birçok depremzede yaşadıklarının anlatılması istendiğinde yaşadığı korkuyu anlatamıyor. Bildiği sözcükler yetmiyor çünkü. Anlatamıyor, “Anlatılmaz!” diyor, ancak yaşanılarak anlanabileceğini dile getiriyorlar: Korkuyu yaşamak. İşte bize tırnaklarımızı yedirten şimdiki korku! Deprem bölgesinden oldukça uzakta olan biz her an huzursuz oluyoruz. Ama bu ne kadar sürüyor? Dün unuttuk, bugün unutuyoruz, yarın yine unutacağız. Günlük çıkarları nedeniyle bunun için çabalayanlarda çabası…
Korku her yerde, dedim bunun da arkasındayım. Pek çok örnekle açıklayabilirim bunu ama ne gerek var şimdi buna? Dönüp yaşantınıza bakarsanız bu ayan beyan ortadadır. O kadar ki o istemediğimiz korku duygusu tüm benliğimizi sarıp sarmalamış bile. Gelen gideni aratır, diye bir söz söylenmiş zamanın birinde. Nasıl olmuşsa bu söz benliğimize ve belleğimize kazınmış. Şimdi biz farkında olmasak da bu sözden o kadar çok korkuyoruz. Korkumuz kaygı, telaş, endişe ve panik ile birleşip bir sıkıntı yaratıyor içimizde. Bu sıkıntı da zamanla bizi bunaltıp bezdiriyor. Ne yapacağımızı şaşırır oluyoruz. Bunu iyi bilen gidecek olan işte bu korkuyu sana yaşatıyor da, sen farkına varmadan, bir türlü gitmek bilmiyor.
Korkuyu yaşıyoruz içimizde her an. Terk edilmek korkusu, sevilmemek korkusu, işten atılmak korkusu, düşük not olmak korkusu… Başarısız biri olmak korkusu! Ama bunca korkuya rağmen bir şey yapmıyoruz. Böylece korkuyla yaşayıp gidiyoruz. Sonu gelmeyen korku silsilesiyle bir korku yerini bir diğerine bırakıyor. Bugünün korkusu bu peki yarının korkusu ne olacak? Korkunun ecele faydası yok, diye başka bir söz var ya sanırım biz bu sözü bilip bilmeden uygulayıp gidiyoruz.
Sabahattin Orhan