08.30’da seni bekliyor olacağım
üsküdar taraflarında
yorgun bir otobüs durağında
soğukta ve sıcakta
kliması çalışmayan binerken otobüse
aklımdan seni geçireceğim
emekli aylığı yetmeyen bir memur gibi
askeri çalışan mecburi bu otobüsle
yokuşları aşacağım
döndüğü her köşe başında
bana seni andıran birini göreceğim
08.30 otobüsü yalnızlığına
dinlenilen müzikler eşlik eder
kulaklıktan sessizce
göstermezken durakları
kalabalık ve gürültü
yapıştığım kimi omuzlarda
seni arayacağım
08.30 otobüsünde yalnızlık
takılan kulaklık
dinlenilen şarkı kadardır
ancak yaşlılar oturma
hakkına sahiptirler
görmüş geçirmiş bedenlerinin
hareketsizliğe ihtiyacı olan
bense sallanan gövdeler arası
ve her sallantıda
yerimde kalmaya çabalayarak
en büyük mücadelemi veriyor
olacağım
her şarkının bitiminde ve başlangıcında
bir anlık düşüneceğim
değil seni ama
08.30 otobüsünün trafikte duraksaması kadar
durmamış olacağım yaşamımda
ve şoförün şevke gelip solladığı araçlardan
fazla olmayacak yaşayacağım heyecan
yaşamımda
ve 08.30 otobüsünün her durağında
senin binmeni umacağım
iğne atacak yeri olmazken binmeye çabalamanı
seyredeceğim
08.30 otobüsünü hep kaçırdığımı
korkulu rüyalarımda yaşayacağım
yol kısalırken yalnızlığın aşinalik olduğu bu otobüste
08.30’u bir kez tutturacağım
seni beklediğim dakikalarda kaybettiğim bilmeyerek
Bilâl Mesut