”İlk taşı en günahsız olanınız atsın.” sözü dökülüyordu dilinden İsa’nın. Kalabalık dağılıyordu
omuzlarındaki ağır yüklerle. Şimdiki kalabalıkların pişkinliği ve güce tapmaları beynimi kemiren kurtçuklar gibiydi. Buna engel olamıyorum. Almadığım ilaçlarım evimde bir yerlerde, üzerinde parmak izlerimin silinmişliği hâkimdi. Oysa onların bir suçu yoktu. Doktorumun bir suçu yoktu. Akademik dili ve aktörleri andıran ses tonuyla bana yapmam gerekenleri söylediğinde, beynimin bir yarısı da başka şeylerle meşgul oluyordu.
Enver Karahan