“Gölgeler ve Hayaller Şehrinde” Romanında Kültürel Yansımalar

Entelektüel bir roman olan Gölgeler ve Hayaller Şehrinde kültürel yönden oldukça zengindir. Romanda pek çok sanatsal ve kültürel yansıma bulunmaktadır. Her şeyden önce kimlik bunalımı yaşayan bir karakterin anlatıldığı roman bir kültür yabancılığını da gözler önüne sermektedir.

     Ana karakter Fuat bir muhabirdir. Fransa’da yaşayan Fuat, Osmanlı’nın Meşrutiyet’i ilan etmesiyle Türkiye’ye gider. Bu durum romanın Meşrutiyet dönemi siyasetine ve sosyal yapısına ışık tuttuğunun delilidir. Meşrutiyet döneminin Osmanlısı ve toplumu romanda geniş yer bulmaktadır. Ayrıca Fuat yarı Türk, yarı Fransız gibidir. Bu yaşadığı karmaşa, arada kalış onun bu tarihi kurgu içerisinde yabancılaşmış bir birey olarak yerini almasına neden olacaktır.

     Romanda babasız büyüyen iki çocuk ve parçalanmış bir aile yapısı vardır. Fuat ve Feride anneleriyle birlikte bir üvey baba figürüyle yaşamıştır. Victor; Fuat’a Franck, Feride’ye ise Valerie diye seslenmektedir. Bu üvey baba bir nefret sembolüdür. Ancak bir o kadar da Fuat için önemlidir. Fuat babasız büyümüş olduğu için bazı zamanlardaki konuşmalarda Victor’da baba şefkatini aramıştır.

     Roman çeşitli tarihi olayları bazen göndermelerle, bazen dipnotlarla, bazense postmodernizmin metinlerarasılık yöntemiyle ele almaktadır. Romanın henüz başında bir dipnotta İstanbul’un ismiyle alakalı bir anekdota yer verilmiştir. Şehrin isminin Konstantiniyye’den nasıl İstanbul’a dönüştüğünün ifade edildiği bu anekdotta, Rumcada şehre doğru anlamına gelen eis ten polin deyişinin bozularak İstanbul’a dönüştüğü, bir başka rivayetten hareketle Evliya Çelebi’ye göre de çok sayıda Müslümanın yaşadığı bir şehir olduğu için adı İslambol’dur ve zamanla İstanbul’a dönüşmüştür.

     Romanda Osmanlı Bankası’nın işgal edilişiyle alakalı bir tarihi anekdot da yer almaktadır. Romanın bir bölümünde Yunus Peygamber’in hikâyesinden de söz edilmiştir. Ninova’ya gitme emri alan Yunus Peygamber bu görevin ağırlığını taşıyamaz ve kaçarak ters yöne giden bir başka gemiye biner. Gemi sert bir fırtınayla karşı karşıya kalınca gemiciler onun uğursuzluk getirdiğine inanarak onu gemiden atarlar. Dev bir balık Yunus Peygamber’i yutar ve gitmesi gereken yere kusar.

     Gölgeler ve Hayaller Şehrinde romanının dikkat çekici kültürel unsurlarından biri de Mikail’in parmağıyla Aziz Aubert’in kafasını delmesidir. Fuat bu efsaneyi, “unutulur hikâye değil.” diyerek ifade ederken dipnotta hikâye detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

     Romanda Büyük İskender ile ona biat etmeyen bir kraliçe arasında geçen çekişmeye yer verilmiştir. Kraliçenin topraklarına giden Büyük İskender kılık değiştirse de yakalanır ve kraliçenin huzuruna çıkarılır. Saldırıda bulunmayacağına dair söz verdikten sonra ülkesine dönen İskender intikam için kolları sıvar. Bu noktada Hızır devreye girerek ona bir akıl verir ve bir kanal açmasını söyler. Bu kanal sayesinde kraliçenin ülkesi sular altında kalacaktır.

     Gölgeler ve Hayaller Şehrinde adlı eserin en dikkat çekici kültürel yansıması Beşir Fuat’tır. Tarihte var olan bir şahsiyeti romanına karakter olarak alan Murat Gülsoy, bununla kalmamış ve ana karakterinin büyük bir dönüm noktası yaşaması yolunda Beşir Fuat’ı onun babası yapmıştır. Beşir Fuat edebiyat dünyasının önemli isimlerindendir. Realizm ve natüralizm akımlarının savunucusu olan Beşir Fuat, Victor Hugo ve Voltaire üzerine kitaplar yazmıştır. Fuat ise babasının Beşir Fuat olduğunu öğrendikten sonra onu tanımak için izini sürmüş, kitaplarını okumuştur. Romanda edebiyat yönüyle dikkat çeken bir başka yansıma da Ahmet Mithat Efendi’dir. Beşir Fuat gibi gerçek bir karakter olarak romanda yer alan Ahmet Mithat Efendi, Beşir Fuat’tan bir mektup almıştır. Sonrasında onun biyografisini yazmıştır. Babasını araştıran Fuat hem mektubu hem de biyografiyi okumuştur. Fuat babasının neden intihar ettiğini de bu belgeler sayesinde öğrenir.

     Gölgeler ve Hayaller Şehrinde romanı Beşir Fuat, Ahmet Mithat Efendi ve Prens Sabahattin gibi gerçek kişileri karakteri olarak içine almış, onları yeniden kurgulamış bir romandır. Tarihte yaşanan olayları kaynak olarak alıp romanın geçtiği döneme ayna tutan eser kültürel yönden birikimli bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır.

Agâh Ensar Can

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.