Yüzleşmeye değmeli bazı günahlar
Öyle ki yalnızca hükmün hafifletebileceği
Sessizliğin ise rüzgâra sineceği
Ağır bir koku avuçlarımda
Ruhumun yükü pamuklara sarılı
Annemin saçlarımı okşaması gibi
Bir mumun yorgun ışığıyla
Yakınımdaki yıldızlara uzanmak gibi
Hangi dalga kıyıma vurdu içi boş şişeyi
Kim bana ne söylemek istedi de su çaldı sözlerini
Dudaklarım aldatır suretimi
Bir gecenin sonunda sabaha ulaşmak gibi
Tedirgince uykudan uyanıp güneşin üzerini örtmek gibi
Yüzleşmeye değmeli bazı anılar
Çağla Fulya
Kaçıp kurtulduklarım kavrıyor benliğimi
Küpüme zarar verdiğim yadsınamaz
Doğmak istemeyen bebeğin annesinin canını yakması gibi
Kaç kat çıktım hırsla çevrili
Yorgunluk altın bir pelerin misali üzerimde ışıldar
Ben gecenin insan içine çıkan son misafiriyim
Uzaklardan ayaklarıma beyaz köpükler ulaşıyor
Kumlar süzülüyor ayaklarımın altından
Rengi kayıp elbisemin etek uçları eriyor
Mektupsuz şişenin içindeki kâğıt denize düşüyor
Kâğıt denizi usulca ıslatıyor