Tarih İçinde Bir Roman: Suskunlar

Edebiyatımızın en önemli isimlerinden biri olan İhsan Oktay Anar’ın 2007 yılında yayınlanan “Suskunlar” adlı romanı postmodern tarihi romandır. Anar’ın romanlarında genellikle tarihsel bir fon bulunmaktadır. Yazarın romanlarında tarihsel unsurlar konuyu süsleyici mahiyettedir. Tarih, felsefe, tasavvuf ve musikiye dair unsurları eserinde bir araya getiren yazar eserde iç içe geçmiş öyküleri yoğun bir anlatı diliyle sunmaktadır.

Çeşitli öykülerin bir arada, birbirini destekleyecek şekilde verildiği roman geniş bir şahıs kadrosuna sahiptir. Roman Yegâh, Dügâh ve Segâh adlı üç bölümden oluşmaktadır. Roman, ihtiyar bir bekçinin Yenikapı Mevlevihanesi etrafında mavi ışık saçan bir hayalet görmesiyle başlar. Bu hayalet Âsım adlı bir adamın hayaletidir. Romanda olaylar kronolojik bir sırayla gelişmez. Yazar geriye dönüş tekniği ile bize Kalın Musa’nın torunlarından Davut ile Eflatun’dan bahseder. Olayların karışık bir şekilde ilerlediği romanda sözü edilen Asım kendisine on ki parmaklı, büyük elleri olan Venedikli cüce bir köle alır. Bu köle büyük ve on iki parmaklı elleri sayesinde musikide çok başarılıdır. Kölelikten kurtulmak isteyen cüce beselerini sahibi Asım’a vermektedir, böylece Asım çok meşhur olmuştur. Asım annesinden başka kimsesi olmayan Neva adlı çok güzel bir kıza âşıktır. Sahibinin Neva’ya olan aşkını dinleyen cüce bir gün sahibinin yanında, çarşıda bulunduğu sırada Neva’yı görümce o da gönlünü Neva’ya kaptırır. Neva’ya kendinden başka kimsenin sahip olmasını istemeyen cüce sahibi Asım’ı öldürerek ortadan kaldırır. Çok zeki bir adam olan cüce, Asım’ın Neva için yazdığı bestenin yazılı olduğu kâğıda domuz yağı sürer. Domuz yağı sürülmüş beste kâğıdını Neva’nın evine bırakan cüce böylece Neva’nın kısmetini bağlayacak, Neva ve annesine zor günler yaşatacaktır. Neva’nın annesi bu işin çaresi için tesadüfen karşılaştığı Davut’a başvuracaktır.

Cüce Efendi, Asım’ın ölümünün ardından Kur’an-ı Kerim’i hatmetmiş, camide hocalık yapmaya, vaazlar vermeye, halkı musikinin zararlı olduğuna dair uyarmaya başlamıştır. Bu sırada bestesi bozulan Asım’ın ruhu ise azap çekmektedir. Bozulmuş beste ne zaman çalınsa Asım’ın hayaleti ortaya çıkmaktadır. Neva’nın aşkından ümidini keserek Neva’nın kendisine varmayacağını kabullenen Cüce Efendi romanda şeytanı temsil eden Tağut’a köle olmuştur, “hayat nefesi”ne sahip olmak için Eflatun’u öldürmek istemektedir.

Romanın ikinci bölümünde Davut’un kardeşi Eflatun kulağına gelen esrarengiz sesi takip ederek Mevlevi tekkesine gelerek İbrahim Dede ile tanışır. Neva’yı düştüğü sıkıntılı durumdan kurtarmak isteyen Davut ise yardım için İbrahim Dede’nin kapısını çalar. İbrahim Dede kâğıttaki bestenin kusurlu olduğunu ve düzeltilmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu süreçte şehrin önemli müzisyenleri birer birer öldürülmektedir. Bu müzisyenleri öldüren kişi şeytanı temsil eden Tağut’tur. Ölümsüzlüğe kavuşmak isteyen Cüce Efendi, Eflatun’u öldürür. Ancak Eflatun, Tanrı’nın yeryüzündeki sureti olan Batın’ın nefesiyle yeniden hayata döner. Davut ise Tağut’un ağzındaki yılanı çekerek onun gücünü keser ve onu yok eder. Davut, Asım’ın bestesindeki hatayı bularak Asım’ın ruhunu huzura kavuşturur ve Neva’yı kurtarır. Roman iç içe geçmiş öykülerin bir arada anlam kazanmasıyla son bulmuştur. Romandaki düğümler sona doğru bir bir çözülür ve detaylar teker teker anlam kazanır.

Eserin başında Mevlana’nın Mesnevî’sinden bir alıntı vardır. Bir eserde veya eserin bir bölümünün başında yer alan cümle, alıntı ya da şiirlere “epigraf” denir. Yazar Mevlana’nın Mesnevî’sinden, “Kulak eğer gerçeği anlarsa gözdür.” şeklindeki bir alıntıya yer vermiştir. Bu alıntı bize romanda ses ve musikinin öne çıkacağının işaretini vermektedir.

Romanda olaylar Sultan III.Ahmet’in saltanatını takip eden yıllarda, Konstantiniye’de meydana gelmektedir. Yazar olayların anlatısında klasik bir anlatım dili tercih etmemiştir. Eserde olaylar kronolojik bir düzlemde anlatılmamıştır. Romanda çeşitli olaylar bir arada gelişir, romandaki olayların düğümü sonlara doğru yavaşça çözülür. Yazar Asım’ın hayaletinin ilk kez görüldüğü zamandan geriye giderek olayları çeşitli parçalar hâlinde sıralamıştır. Suskunlar’daki karmaşık yapı birbirine bağlı olayların çözümüyle anlaşılır hâle gelir. Yazar bıraktığı boşlukların okurların doldurması gereken çok katmanlı bir eser vücuda getirmiştir.

İhsan Oktay Anar’ın romanında hâkim olan dil ve üslûp eserin kurgusuna uygundur. Yazar romanın arka planına döşediği tarihsel fonu yansıtabilmek için romanda ilgi çekici ve ironik bir dil kullanmıştır. Anar romanda günümüzde çok sık kullanılmayan, arkaik kelimelere çok sık yer vermiştir. Bu durum esere pastiş özelliği de katmıştır. Yazarın olayın anlatımında kullandığı kelime, sıfat ve söz öbekleri romana zengin ve ironik bir hava katmaktadır. Eserde anlatıma mizahi ögeler de hâkimdir. Yazar romandaki ciddi olayları gülünç olaylarla bir arada ele almıştır. Kalın Musa’nın cimriliğinin anlatıldığı, küfür ettiği bölümler mizah unsurunun ön plana çıktığı kısımlardır. Anar, çeşitli sınıflardan kimseleri de temsil ettikleri zümreyi temsilen konuşturarak romandaki kişileri aidi oldukları sınıfları yansıtacak şekilde canlandırmıştır. Yazar olayları yansıtırken önemsiz durumları abartıyla anlatarak ironik bir anlatım yakalamıştır. Tasavvufi terimler ile musikiye dair terimleri başarıyla kullanan yazar kimi zaman ciddi ifadeler kullanırken kimi zamansa gülünç ve argo kelimeler kullanarak çoğulcu bir anlatım dili yakalamıştır. Cüce Efendi’nin dini konulu vaazları, İbrahim Dede’nin ruhanî ifadeleri ile şiddet içeren, kan dolu, olumsuz sahneler eserde bir aradadır. Yazar tarihsel bir konuyu bilim kurgu ile birleştirerek çoğulculuğu sağlamıştır. Geleneksel anlatılardan yararlanan yazar eserinde kendine özgü bir ambiyans yaratmayı başarmıştır.

Romanda ilahî metinlerden Tevrat, İncil ve Kur’an-ı Kerim’in anlatım dilinden yararlanan yazar romanında söz konusu ettiği karakterlere ise çeşitli sembolik özellikler yüklemiştir. Yazar oyunundaki kahramanları birtakım şahısları temsil edecek şekilde kurgulamıştır. Romanın en önemli şahıslarından biri olan Eflatun’un adı büyük düşünür Platon’dan gelmektedir. Oldukça sakin, içe dönük olan Eflatun’un kardeşi Davut, Eflatun’un tam zıddıdır. Neva’nın aşkı uğruna büyük bir mücadeleye giren Davut, Eflatun’un aksine daha dışa dönük, atılgandır. Davut romanda kötülüğün ve şeytanın simgesi olan Tağut’a karşı mücadele eder. Tağut ne zaman konuşsa ağzından yılanlar çıkmaktadır. Yılanın Tağut’un ağzından çıkması onun gücünün kaybolması demektir. Davut, Tağut’a karşı mücadelesini bu şekilde kazanır. Suskunlar romanındaki bu durum bize Hz. Davut ile onun karşısındaki Calut’u hatırlatacak niteliktedir.

Yazar İhsan Oktay Anar, eserinde metinlerarasılık tekniğinden de faydalanmıştır. Yazar romanda metinlerarasılığı anıştırma, alıntı yapma, parodi oluşturma, belli söz kapılarını kullanma gibi unsurlar yardımıyla sağlamıştır. Suskunlar’da en çok dikkat çeken özelliklerden birisi ise yazarın ilahî kitapların anlatım tekniklerinden, dil ve üslûplarından yararlanmasıdır. Anar, eserin birçok bölümünde Hz. Musa’ya indirilen kutsal kitap Tevrat’ın üslûbuna benzer bir üslûp kullanmıştır. Romanın çeşitli bölümlerinde ise Hz. İsa ve ona indirilen İncil ile Hz. Muhammed ile kendisine indirilen Kur’an-ı Kerim’e göndermeler mevcuttur. Yazar parodi ve pastiş yöntemleriyle Tevrat’ın Tekvin bölümünde yer alan Allah’ın yeryüzünü yaratış öyküsünü eserinde konu edinmiştir. Bu anlatıda musiki terimlerine yer veren yazar konuyu yeni ve kendine has bir bakış açısıyla ele almıştır. Romandaki bazı kahramanların birtakım kişileri sembolize ettiğine değinmiştim. Davut ile Tağut’un mücadelesi ve karşı karşıya gelmeleri Hz. Davut ile Calut’u karşı karşıya gelmelerini hatırlatıcı mahiyettedir. Eserin bir başka kahramanı Zahir ise söylemleri ve yaşantısıyla bize Hz. İsa’ı çağrıştırmaktadır. Zahir’in ifadeleri İncil’in ifadeleri ile bağdaşmaktadır. Romanda Zahir, Muhteşem Neyzen Batın Efendi’nin oğludur. Batın Efendi de burada Allah’ı temsil etmektedir. Yazar aynı zamanda Adem peygamberin oğulları Habil ile Kabil arasında geçen hadiseyi de eserine malzeme olarak seçmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Kabil’in kardeşi Habil’i öldürmesi olayına yer verilmektedir. Öz kardeşini katleden Kabil büyük bir günah işlemiştir. Suskunlar’ın Kabil’i de kardeşini öldürür. Kabil, bir musiki üstadı olan Amin’i öldürür. Yanındaki karga Kabil’in Amin’in cesedini toprağa gömmesini söyler. Burada yazar Kur’an-ı Kerim’deki Mâide Suresi’ne gönderme yapmaktadır. Kur’an-ı Kerim’deki anlatıya göre Allah, Kabil’in kardeşini öldürmesinin ardından onu bir karga aracılığıyla Habil’i toprağa gömmesi için uyarmıştır. Yazar örneklerde olduğu gibi dinî kimse ve olayları eserini zenginleştirmek amacıyla yeniden kurgulamıştır.

İç içe geçmiş kurgusal yapısı ve derinlikli anlatım diliyle Suskunlar oldukça yoğun bir eserdir. Yazar tarihsel bir konuyu olağanüstü, fantastik unsurlarla süsleyerek mizah gücü yüksek bir anlatı yakalamıştır. İç içe geçmiş olaylar yazarın ustalıklı bir biçimde olayları bir sonuca bağlayıp çözmesiyle bir sona kavuşmuştur. Eserin sonunda yazar anlatılanların bir kurgudan ibaret olduğuna işaret eder. “Kâhin görebilen tek gözüyle aynaya baktı ve uzun boylu, çekik gözlü o adamı gördü.” ifadesiyle yazar eserin kendi kurgusu olduğunu belirtmektedir. Eserdeki olayların anlatıcısı başarılı yazar İhsan Oktay Anar’ın kendisidir. Bu durum romanda bir üstkurmaca olduğunu göstermektedir.

Suskunlar romanında olağanüstü ögelerle süslü, musiki, tasavvuf, mitoloji ile çevrelenmiş tarihsel bir anlatı söz konusudur. Yazar mizahi bir anlatım diliyle olayları ironik ve gülünç bir şekilde yansıtmayı başarmıştır. Romandaki kahramanların çoğu belli bir kimseyi ya da olayı hatırlatacak şekilde kişileştirilmişlerdir. Eserindeki kurgusal havaya uygun bir kelime havuzu kullanan yazar çoğulculuk, metinlerarasılık, üstkurmaca tekniklerinden faydalanarak eserini postmodernist bir çizgiye oturtmuştur. Eser sıralanan tüm bu yönleriyle postmodern bir anlatıdır.

Aslı Ünlü

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.