
Tanzimat, Batı medeniyetine resmen ve bir devlet politikası olarak yönelmemizin gerektiği ve bunun için gerekli şartların tamamlandığı farz edilen ve belki edildiği bir tarihtir. Benzer ıslahat teşebbüsleri arasında önemi bundan dolayıdır. Bu tarihten önce sathî, sonra daha derinlere nüfuz eden bir seri değişiklik hareketleri, 19. yüzyılın özellikle ikinci yarısından sonra Osmanlı’nın çehresini değiştirmeye başlar. Böylece coğrafya olarak Doğu ile Batı arasında yer alan Devlet-i Aliye, yönetim usullerinde ve kültür alanında da bu iki ayrı dünyanın arasını seçmiş olmaktadır.