Yalnız bir kumrunun son kanat çırpışları karlı gökyüzünde
Her çırpınışında kanadındaki tüyler kopup dökülüyor geçmişe
Ağladığını işitiyor ve ölüşünü izliyorum günbatımında
Onun can çekişinden eser tüyleri alıp odama asıyorum sonra
Bakın diyorum, tüylerim ne kadar güzel
Bana şans getirecekler
Odama astığım tüylerin yanına ekliyorum bir bukalemunun derisini
Renksiz, kimliksiz ve aidiyetsiz olmayı öğretecek bana bu deri
Kendimde değilken kendim olmayı
İnsan olmadan, insanlar gibi yaşamayı öğreneceğim
Bakın diyorum, renk değiştiren derim ne kadar güzel
Bana şans getirecekler
Sahilde bulduğum bir yengeç kıskacını da getirip asıyorum odama
Dalgalı denizlerde nasıl yüzüleceğini öğretsin diye bana
Turuncudan kahverengiye çalıyor onun da rengi
Zamanında verilmek istenmiş bir hediye olduğunu anımsıyorum
Bakın diyorum, vücudundan ayrı düşmüş kıskacım ne güzel
Bana şans getirecekler
Bir kral kelebeğini de çerçeveleyip asıyorum odamın duvarına
Tırtılken nasıl ördüğünü kozasını ve nasıl kral olduğunu anlatsın diye bana
Zorluklarla nasıl başa çıktığını ve ölmek için neden yaşadığını
Bakın diyorum sonra, göç etmeye hazırlanan kanatlarım ne kadar güzel
Bana şans getirecekler
Ayşete Yavaş