Yalnızlığım birinden çıkıp diğerine düştüğüm çukurlardan oluşuyor. Maalesef
başkalarına yansıdığım kadar kendime yansıyamıyorum. Tarottaki bir kart adım ki o zodyağım. Karanlık hep bir yanım. Tam keşfedilmemiş bir hâldeyim. Bir ara dünyama ayak basar gibi oldular. Ama hâlâ yalnızım. Artık karanlığımın gönüllü bir uydusuyum. Hayalet gibi bir görünür bir kaybolurum.
Uğur Ünen
Bulutlara âşık bir halayık hayaletiyim, mavi mor hareleriyle kanatlarımı saran Sirius’un şahaneliğine müptela olmuşken ayaklarımı yerden kesen bir leyl vaktindeyim. Derya’ya düşmüş bir ateş böceğisin nasıl da çırpınıyorsun, dalga dalga parlaklığına dağılıyor sevincim. Hüzünlü yüzünü görmeye dayanamayan bir âşığım, başımı arşa kaldırmaya korkan gölgeyim sensiz. Sen karanlık bahtımın mücevheri, uzatıyorum elimi, hadi tut beni…
Burcu Özkan
Lacivert göğün beyaz şah’ına az mı yazıldı soneler. Hüzünleri bağrına az mı bastı onun ışıltılı huzmeleri. Bir çocuk beyhude sallardı oltasını onun gölgesini yakalamaya. Kayıkları evi belleyenlerin bir o yoldaştı mağrur düş kırıklıklarına.
Ayşete Yavaş
Akşam çökünce bir yorgan gibi serilmişti karanlık Kayseri’nin üzerine. Başımı kaldırıp bu karanlıktaki tek aydınlık noktaya baktım. Güzelliği gözlerimi kamaştırıyordu. Erciyes’in doruklarına çıkan Ağ Gelin gibi süzülüyordu gökyüzünde bütün ihtişamıyla. Oysa gün doğunca yine taş kesilecekti.
Hatice Işıktaş
Parıltılar görüyorum, önce ışıldayan ve sonra bir anda sönen. Etrafımda çığlık çığlığa bir kuş misali dönen. Yüzümü kaldırıp göz göze geldiğimde ürküyorum kendisinden. Çevreliyor etrafını binbir renkli tüy, her bir telden. Bense uzun uzadıya hayalini kuruyorum ve oluyorum sırılsıklam terden. Uyanıp kendime geliyorum aniden. Bakıyorum ki hepsi huysuz bir serden.
Şimal Yanpınar
Saat pek bir gecikmiş. Paçalarım yerleri süpürüyor. Çok yukarıda beyaza boyanmış karanlık bir gök beni takip ediyor. Her şey su yüzüne çıkmış. Onu da yanımda götürmek istiyorum saat gelmeden. Alçak çözünürlük!
Agâh Ensar Can