Gün Batımı

Dolup taştığım günlerdeyim son zamanlarda. Su almaya başlamış bir kayıkta oturuyorum. Bazen bir şey yapayım diyorum, bir kova alıyorum elime suyu boşaltıyorum. Ama o da uzun sürmüyor, su benden daha hızlı eski seviyesine geliyor. Ben de yoruluyorum. Öylece bir kayığın içinde oturuyorum.

Önce hayallerim taşmıştı, sonra onları taşıyamayan gerçekliğim, takvimim günlerim taşmıştı. En son da sabrım. Şimdi kayığın içinde yüzüyorum, bir damla daha taşıyorum, bir damla daha dibe çöküyorum.

Takvimin üzerine bir çizik daha atıyorum bugün, dünden kalanları bugüne ekletiyorum, dünü buruşturup çöpe atıyorum. Yeni bir kağıt alıp ortasına kendimi çiziyorum. Sağ kolumdan hayallerim çekiyor, sol bacağımdan gerçeklik. Sol kolumdan yapmak istediklerim çekiyor, sağ bacağımdan yapmak zorunda olduklarım. Her yerden eşit derecede çekiliyorum. Bu da benim dengede kalmamı sağlıyor. Halbuki ben güçlü olacaktım. Kendime bağladıklarımı da gücümle arkamdan sürükleyecektim. Şimdi ise hayatta kalmaktan başka bir şey yapamıyorum. Şimdi anlıyorum aslında kendimi oraya benim astığımı. Kendimi o çarmıha gerdiğimi şimdi anlıyorum. Boğulacağımdan korkarken yakılmaya hazırlanıyorum.

Yanarken ve bir yandan da boğulurken, tutunacak ilizyonlar arıyorum kendime. İnsanlarda buluyorum onları, okuyorum, okuyorum.

Bazen sesleniyorlar, efendim diyorum başımı kaldırıyorum. Bazıları ateş görüp biraz daha su atıyor, bazıları suyu ateşle kurutmaya çalışıyor. Bense ya suyu çekiyorum içime ya dumanı. Öksürürken bir yandan da teşekkür ediyorum.

Beni astıkları yerde gün batımını bekliyorum.

Merve Basut

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.