Metin ve Atılgan sesin geldiği yöne doğru hızla ilerlemeye başladılar. Aslı’nın sesi geliyordu, ancak vücudu heykel gibiydi. Hiçbir şekilde hareket edemiyordu. Dev Balık Saxansort tarafından dondurulduğunu üstelik yalnızca kendisinin değil, AS457 evrenindeki bütün canlıların dondurulduğunu anlatmaya başladı. Saxansort AS457 evrenini kendisi için zafer evreni olarak seçmiş ve bu evrenin üyesi olan bütün canlıları dondurarak kendisine heykellerden oluşan bir anıt oluşturmuştur. Artık AS457 evreni onun için bir anıt mezarlar evreniydi.
Atılgan ayrılmış olmalarına rağmen hâlâ Aslı’ya karşı sevgi dolu duygular besliyordu. Aslı’yı bu halde bırakarak yeni bir portal vasıtasıyla yeni bir evrene geçmek ve yoluna devam etmek istemiyordu. Umutsuz ve çare arayan gözlerle babası Metin’e baktı. Metin tok ve kararlı ses tonuyla: “Aslı’yı kurtarmanın bir yolu var. Ama bu yol çok riskli.” dedi. Atılgan ve Aslı can kulağıyla Metin’i dinlemeye başladılar. “Aslı’yı kurtarmak için onun başka evrenlerde bulunan bütün kopyalarını toplamamız gerekecek. Bu durumda hepimiz için çok ciddi bir zaman kaybı oluşturacak.” dedi.
Aslı, Metin’in bu ifadelerini duyduktan sonra: “Siz beni bırakın. Benim için kendinizi feda etmeyin. Bakın çıkış portalına çok yakınsınız. Oyundan çıkma hedefine doğru hızla ilerliyorsunuz. Yolunuza devam edin. Bu çile benim kaderim. Ben ömür boyu bu evrende donmuş bir heykel gibi esir hayatı yaşamaya razıyım.” dedi.
Metin bu son sözlerin ardından: “Keşke elimizden bir şey gelse ve AS457 evrenindeki bütün donmuş kişileri canlıları tekrar hayata döndürebilsek.” dedi. Atılgan, Aslı’nın bu durumuna çok üzülüyordu. Ancak babası başka bir çare olmadığını söylemişti. Çaresiz yollarına devam edeceklerdi. Atılgan ve babası Aslının yanından ayrılarak yeni bir portal ile başka bir evrene geçmeden Atılgan Aslı’nın yanağına son bir öpücük kondurdu. İşte tam o anda bir mucize gerçekleşti. Aslı’nın dondurulmuş vücudu aniden çözülmeye başladı. Birkaç dakika içerisinde Aslı hareket etmeye başladı ve koşarak Atılgan ve Metin’e sarıldı. Atılgan şaşkınlıkla babasına bakarak: “Bu nasıl oldu?” diye sordu. Metin, “Her şeyin yapay zekada değil evlat… Bu da aşkın gücü… Aşkın Mucizesi…” dedi.
Bu sırada AS457 evreninde bir şeylerin yolunda gitmediği anlaşılmış ve sirenler ötmeye başlamıştı. Metin, “Acele edin Saxansort’a yakalamadan kaçalım.” dedi. Üçü de portaldan geçerek yeni bir bebek evrene doğru yol almaya başladılar.
Orçun Gül
Darağacı Sanat 