Istakozlar Ölümsüzdür

Gerçeğin ağırlığı altında ezilenlerde gördüm en çok,

Kutsal mabetlerinin huzurunda itaatle eğildiklerini.

Soykırımlar ve savaşların kirli gölgesinde yürürken anladım,

Gücün, kan yoluyla aktarılmış bir galibiyet meşalesinden ileri geldiğini.

Doğurganlığın kutsal kanları yoktan var edişi kutsanıyor antik zamanlarda,

Yoldan geçen modern rahip gördüğünde bunu, misyonerliğine sarılıyor.

Şövalyeler geleceğin yapay şehirlerinde yudumlayacakları şampanyaları hazırlarken,

Hz. Adem’in yasak ağacı, Hz. Musa’nın asasına göklerden bir bakış atıyor.

Evrendeki tüm bilgiye sahip olmak imkansızdır diyen epistemologlar o esnada,

Zihin denen bu boş levha doldurulabilir diyenlere, aynı yolda yürüdüklerini söylüyor.

Çarklar dönüyor, nesiller tekdüzeleşiyor bireysellik algısıyla.

Gece aç yatan çocuğun ağlama sesi gelmesin diye, kapıyı kapatıyor karşı komşu.

Merdivenleri silen hademe, ölmeden önce bir kez bile uyuyamamışken rahat bir yatakta,

Kent soylular, şatolarındaki sarkıt avizelerin pahalılığından yakınıyor.

Bu tabloyu yaratırken büyük bir haz duyan insan ırkı,

Kardeşini öldürmek üzere, kıldan köprünün düğümünü çözüyor.

Ayşete Yavaş

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.