İhtiyari Göç

Kabullenmek, bir yerlerden başlamak gerektiğini hatırlatır. O bir yerlerden başladığımız yerleri gözümüz kapalı, kulaklarımız tıkalı buluruz. Bulduğumuz yerlerde, bir süre sonra gerçekten bütün ruhumuzla bulunuruz. O yerlerde kendisiyle saklambaç oynamaktan yorulmuş insanlara denk geliriz. Belki de bu yüzden en çok onlarla değer ruhlarımız birbirine, en çok onlarla soru sorar, en çok onlarla cevapları alamadığımızı umursamadan yola devam ederiz. “Bir yerden başlamak”, dediğimiz o yerden ilerleriz hayatta. Tam da burada durdurulduğumuzu düşünürken. Eski bir saat dükkânında nöbet tuttuğumuzu sanırken kendimizi en işlek caddenin ortasında koşarken buluveririz. İşlek caddenin bir ucundan diğer ucuna birbirimize doğru koşar, yorulmanın anlamını unuturuz. Kabullendiğimiz her şeyden sonra, bir yerlerden başlarız. Ayağa kalkmak için ölüm sessizliğinde, hayatın derdini oturur uzun uzun dinleriz Çare üretemeyiz belki ama dinlemekten ve sakin kalmaktan başka bir yolu olmadığını baştan beri biliyoruzdur. Başladığımız yerlerin bu kadar kalabalık olmasına şaşkınlıkla bakarız. İlk ve tek olmadığımızı biliriz ama bu kadar kalabalık olmamızı garipseriz. Bu kalabalıktan kendimizi saklayamayız. Ne kadar çabalasak da konuşmadan bile anlaşıp, birlikte bir yerlerden başlarız. Bu başlamak; ötekilere benzemez, rol kabul etmez, gizlenmez, kestirme yolları bize göstermez. Buralarda ruhumuz gözlem altındadır. Herkes birbirinin ruhundan bir parça koparır, yerine kendininkini yapıştırır. Yapıştırılan hiçbir parça emanet gibi durmaz üzerimizde. Sanki nefes nefese bu parçayı aramışız da bulmuşuz gibi bir sıcaklık akar içimize. Biri “bir yerden başlamak”, mevkiine gelmeden önce tutkusunu boğup öldürmüştür mesela, biri duygularından kurtulmuştur hemen öncesinde, öteki kendi kendinin düşmanı olmayı öğrenmiştir ya da diğeri kendini göklere çıkarmak isterken toprağa gömmüştür, sevileyim derken sevmeyi unutmuştur, dost kazanayım derken tüm insanlığın çirkef yüzünü görmüştür, hayal kurmayı unutmayayım derken Pollyanna’ya taş çıkartmıştır ya da çok da heveslenmeyeyim diye umutsuzluğunun yanına kıvrılıp yatmıştır…
Bir yerlerden başlamak için bir yerlerden de kovulmak gerekir. Kovulduğumuz yerler, yastığa başımızı koyduğumuzda hayallerimizin filmini çektiğimiz yerlerdir. Set arkasında gerekli hazırlıklar yapılır, her şey, her şeyle uyumludur, başrolümüz yetenek abidesidir ve herkes onun yanında kendini dünyanın en şanslı insanı hisseder, dekor, ses kalitesi, görüntü kalitesi inanılmazdır. Dizi ummadığımız anda final yapınca da bir süre kalakalır sonra da kendi göçümüzü başlatırız. Kendi göçümüz, yol kat ettikçe kavimler göçüne dönüşür. Gözler gözleri net görür, kulaklar birbirini iyi duyar, ağızdan çıkan her söz en derin anlamları karşısındakine isabet ettirir. Yerini yurdunu terk etmek zorundan olan her insan, bir diğerine kalbini gösterir, kendi yazdığı türküyü seslendirir, göçe zorlayan haritasını çizer, gösterir. Yurdunun ağıtını yakar, dağlarının sonsuzluğundan bahseder. Bütün bunları yapmasa da zaten birbirlerinin en derin yaralarından sızıp, görürler karşısındaki insanı.
Seni çok seviyorsam, kovulduğum yerden kucağına düştüğüm içindir. Düştüğüm yer, kovulduğum yerden daha çok yurdum olduğu içindir. Kuruyan fesleğenim, şimdi beyaz çiçeklerini gösterdiği için, tenha sokaklardan artık korkmadığım içindir. Deli gibi sonsuza kadar sevmekten, birbirini anlamaktan bahsederler. Bu, yetenek abidesi olarak oynadığınız, her şeyin efsanevi olduğu ilk dizide çok mümkün olmaz, dünyanın en ballılarından biri değilseniz. Birini sadece sevdiğiniz için seviyor, unutulmuş bir lisanla konuşsa da her kelimesini anlıyorsanız kovulduğunuz yerden, onun kucağına düşmüşsünüzdür. O kucak da sizi sımsıkı sarmalamış, gizlediğiniz ne varsa sormadan anlamış, en derininizi bağrına basmıştır.
Kovulalım, kovulalım ki yurdumuzu bulalım.

İrem Özdemir

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.