Atılgan heyecanla babasının yüzüne bakıyor ve onun açıklayacaklarını bekliyordu. Babası hikâyeyi en başından anlatmaya başladı. Yıllardır Saxansort Dev Balıklar Krallığı isimli bir bilgisayar oyununu geliştirmeye çalışıyordu. Bu bilgisayar oyunu insanların enselerinden omuriliklerine yerleştirilen bir çiple beyincik üzerinden beyne bağlanan ve zihinde kurgulanan oyuncunun oyunun içine girebildiği bir tasarımdı. Yani bilgisayarda değil, bizzat insan beyninde oynanacak olan bir bilgisayar oyunu teknolojisi üzerinde çalışıyordu. Geliştirdiği bu oyunun ilk oyuncusu olarak Metin Bey kendisini seçti. İlk başta hiçbir sıkıntı yoktu. Yani oyunun evrelerini istediği şekilde tasarlayabiliyordu. Oyunun yazılımcısı kendisi olduğu için istediği şekilde hile yapabiliyordu ve herhangi bir sorunla karşılaşmıyordu.
İlerleyen süreçte oyunu piyasaya sürmeden önce birkaç oyuncu üzerinde daha test etmesi gerekti. Değerli eşine oyuncu olması için ricada bulundu ama o kabul etmedi. Oğlu Atılgan’ın çocukluğundan beri bilgisayar oyunlarına karşı sonsuz bir ilgisi vardı. Metin Bey bunun farkındaydı. Ancak onu bu oyunun bir parçası yapmak istediğini eşine söylese onun buna da karşı çıkacağının bilincindeydi. En iyisi bunu kimseye söylemeden yapmaktı. Atılgan küçük yaşlardayken kimseye haber vermeden omuriliğine yerleştirdiği çiple onu bu oyunun bir parçası yaptı.
Bu dönemde Metin Bey farkında değildi ama aslında oyunun inovasyonunda çok büyük bir sorun vardı. Saxansort Dev Balıklar Krallığı insan zihninde oynanmak üzere tasarlanan bir bilgisayar oyunuydu. Ama Metin Bey uykuyu hiç hesaplamamıştı. Uyku bütün vücut fonksiyonlarını yavaşlatıyordu. Doğal olarak uyku durumunda insan beyninin çalışması da yavaşlıyordu. Oyunun içerisindeyken uyuyan bir oyuncu oyuna odaklanamıyordu ve oluşturduğu oyundaki sanal karakter doğru hamleler yapamıyordu. Bu durumda her geçen gün oyunun yapay zekası kendi kendisini geliştirmeye devam ediyordu ve özellikle oyun içerisinde uyku dönemlerinde kontrolden çıkıyordu. Yani Saxansort Dev Balıklar Krallığı olarak tasarlanan oyun, yaratıcısı olan yazılımcının kontrolünden çıkarak kendi krallığını ilan etmeye başlamıştı.
Atılgan babasını soluksuz bir şekilde dinledi ve duyduklarına şok oldu. Ürkek bir sesle, “Peki şimdi ne yapacağız?” diye sordu. Metin Bey iç geçirerek: “Artık kaderimiz tamamıyla oyunun yapay zekasının elinde… Ya bu oyunun içinde sonsuza kadar hapis olacağız ya da son bir şansımız daha var.” dedi. Atılgan heyecanla o son şansın ne olduğunu merak ediyordu. Metin Bey: “Oyun her dakika kendi bebek evrenlerini yaratıyor. Oyunun başlangıcındaki evrene geri dönebilirsek, bir umut belki bu oyundan çıkışın bir yolunu bulabilirim.” dedi. Ancak gerçek hayattaki Metin ve Atılgan uykuya her dalışında Saxansort Dev Balıklar Krallığı’na 250 tane daha yeni bebek evren katılıyordu. Yani ellerini çabuk tutmaları gerekiyordu…
Orçun Gül
Darağacı Sanat 