SEVGİNİN YARATTIĞI SEVGİSİZLİK
Sanırım insanların artık en çok korktuğu duygu, sevgi. Birini sevme düşüncesinin verdiği sorumluluk insanların omzunda koca bir yük, kalbinde ise koca bir kütle gibi duruyor. Sevgisizliğin getirdiği diğer her şeyi sevginin getirdiği mutluluğa tercih ediyorlar. Belki de sırf bu yüzden artık koskocaman bir anlayışsız kitle var aramızda.
Sevgi sadece mutluluk getirmez oysa. Sevgi emek istediği kadar gözyaşı da ister, en az delilik istediği kadar. Sevmenin bir adabı yoktur benim gözümde, bir adap isteniliyorsa bu sadece karşındakini çok sevmek olmalıdır. Sevgi, kıskançlık altında birine psikolojik ya da fiziksel şiddet uygulamak değildir. Sevgi, narinlik ister. İki kişi arasında halat değildir ki sevgi onu baltalayasın, sevgi ince bir iptir onu korumak gerekir. Kısıtlamak değildir sevgi, özgürlüktür aksine. Özgürdür seven insan, çünkü artık kendine bir memleket, ruhuna bir dünya seçmiştir. O dünya da cennet yaşatmakta cehennemi tattırmakta yine bizim elimizdedir. Bazen sevgi boş bir bakışa bile kabuldür, bazen ise şiirler bile yetersiz gelir. Çünkü sevginin dili kelimeler değil bakışlardır. Birine nasıl bakıyorsan o kadar seviyorsundur. Ona nasıl baktığındır önemli olan… Onu zirveye taşıyanda senin bakışlarındır, kıyameti ayaklarına kadar getirende. Bazen ise sevgi sadece duymaktır. Onun sessiz vaveylalarını duymak, onun ruhunun çığlıklarını işitmektir. Konuşarak anlatılamayan, içinde gizli olan sözleri duymaktır sevgi. Konuşup ağızdan çıkanı değil de gözlerdeki kelimeleri yakalamaktır sevgi.
Sevginin bol olduğu bir zamandan sevgisizliğe düşmüş gibi hissediyor bazen insan. Yalan da değil bu his. Sonuçta sevgiyi içimizden çıkarmak yerine yine içimize gömmekte bizim işimiz. Sevginin kirlisi temizi olmasa da sevgi yine kaybedecek. İnsanların artık sevgi istiyorum derken sevgisizlik dağıtması da en az kendileri kadar yalancı olan bu dünya da sanırım sevgi yine sadece temiz insanlarda kalacak…
Matmazelin Rüyaları