Gözlerimi kapatıyorum yine sessizliğime. Kedersiz, mutlu, beş yaşında bir çocuk görüyorum. Pek fazla anlamasa bile iskambil kağıtlarını seviyor. İçinde biraz kumarbaz var, belki de hayat bir kumar olduğu için bu kadar merak ediyor. Kafaya takıyor, çok sorguluyor be kerata. Ama şansa bak, bütün iskambil oyunları iki kişiyle oynanıyor ve herkesin bir işi var şu hayatta. Oynamak istiyor çocuk, “En azından bir el pişti, lütfen.” diyor çevresindekilere. Sonra bir adam geliyor yanına ve: “Gel diyor sana iskambil kağıtlarından kule yapmayı öğreteyim.”
Çocuk çılgınlar gibi seviniyor. En sonunda onun da bir kulesi olacak. Merakla öğrenmek istiyor, dikkatle izliyor. Önce en alt zemine yan yana iskambil kağıtlarından beş çadır yaparsın. Sonra kat çıkmaya başlarsın. Dikkatli olacaksın yoksa tekrar sıfırdan başlarsın.
Haziran sayısında yer alan bu denemenin tamamını okumak için tıklayınız.
Orçun Gül