28.Gün
23.04.2021
Sevgili Günlük!
Bugün sahurda farklı şeyler yedim. Nostalji etkisi uyandıran, anıları canlandıran şeyler. Anneannemin varlığında, onun evinde iştahla yaptığım ve tadı damağımda kalan bir sahuru anımsadım. İnsan bir kere aldığı tadı bir daha alamıyor ancak anımsayabiliyor. Hatırası bile güzeldi.
Geçen gün sana bahsettiğim romanın yazarının başka bir kitabını daha alacağımı söylemiştim. Minik bir liste hazırladım. Kitap almayı çok seviyorum. Hayattaki en sevdiğim aktivite olabilir, bakmak, seçmek ve almak.
O yazarla alakalı enteresan bir şey öğrendim. Kitabın adı Ayrılık Çeşmesi Sokağı. Selçuk Bey bu kitabın doğuşunu şu sözlerle açıklamış: “Bir zamanlar marmarayın son durağının ismi Ayrılık Çeşmesi’ydi. O durağa geldiğimde bu ismi her duyduğumda içim titrerdi. Bu ne güzel bir isim derdim.”
Bu sözler bana yabancı değil Sevgili Günlük. Aynı hisleri ben de yaşadım o dönem. Marmaraya bindiğimde Ayrılık Çeşmesi’ni gördüğümde, “Bu ne güzel bir isim. İnce bir dramı var. Bu isme çok güzel bir kitap yazılır.” demiştim. Niyetim kendi adıma böyle bir kitap yazmaktı ancak nasip olmadı. Selçuk Bey bu sözlerimi hayata geçirmiş ve hakikaten de çok güzel bir kitap yazmış. Bu anımı hatırlayınca kitap daha da değerli oldu benim için.
Günün sonunda Sevgili Günlük, içimden şunu tekrar ediyorum: Bazen sadece yapmak gerekir.
Servet Eren