14 Şubat Sevgililer Günü’nün ne olduğunu yazmayacağım bugün. Muhtemelen her yıl bu tarihte çıkan yazılar arasında kökeninin Antik Roma döneminde kutlanan Lupercalia bayramına dayandığını ve 14 Şubat 496 yılında Papa Gelasius tarafından Hristiyan olmayan bir günü hristiyanlaştırmak için, inancı yüzünden infaz edilen Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir gün olduğunu, defalarca okumuşsunuzdur.
Bu sebeple bazı toplumlarda “Aziz Valentine Günü” (St. Valentine’s Day) olarak bilindiğini de. Hatta “Aziz Valentine’nin ölümünün sevgiyle aşkla nasıl bir bağlantısı var?” diye düşünmediğinize neredeyse eminim çünkü yine yer yıl 14 Şubat’ta çıkan yazılarda bu din adamının dönemin kralı olan 2. Claudius’un emrine karşı çıkarak sevenlere gizlice nikah kıydığını da daha önce okumuş olmalısınız.
Sevgililer Günü’nün tarihçesini bir yana bırakıp günümüze baktığımızda bugünün sevenleri birleştirmekten çok, cüzdanları boşalttığını görüyoruz. Geçenlerde televizyonda bir pırlanta yüzüğün reklamına denk geldim. “Çünkü o buna değer” diyordu. Bu reklam özel olarak 14 Şubat Sevgililer Günü için yapılmıştı.
“Ne yani?” dedim kendi kendime. “Ya pırlanta alabilecek maddi gücü yoksa adamın?” Sonuçta bu ülkede pırlanta alamayanların sayısı alabilenlerden daha çok olmalı. Bu reklam yüzbinlerce kadının kendini değersiz hissetmesini sağlamaz mıydı?
Bence fakirlere ve kimsesizlere yardım eden Aziz Valentine, 21. yüzyılda ölüm yıldönümünün pırlanta reklamları için kullanılacağını bilseydi eğer, Kral Claudius II’nin koyduğu yasağı çiğnediği için ölümüne sebep olan o gizli nikahları kıymazdı.
14 Şubat’ın sevgiden çok ticari bir amaca hizmet ettiğini fark ettiğim günden beri kutlamıyorum ben. Yine de böyle bir günde sevdiğin kişiye sevdiğini söylemenin yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum. “Seni seviyorum.” demenin neresi yanlış olabilir ki.
“Ama ben o cümleyi her gün söylüyorum zaten.” diyenlerdenseniz bir de bu dillerde deneyin diyorum çünkü sizler için farklı dillerde bu cümlenin anlamlarını araştırdım.
Hemen “Çok klişe.” diye düşünmeyin çünkü ben Google translate de arattırırken oldukça eğlendim. Umarım sizin için de öyle olur.
Arnavutça
Seni Seviyorum – Unë të dua
Bengalce
Seni Seviyorum – Āmi tōmāẏa bhālōbāsi
Çince
Seni Seviyorum – Wǒ ài nǐ
Danca
Seni Seviyorum- Jeg elsker dig
Endonezyaca
Seni Seviyorum – Aku cinta kamu
Filipince
Seni Seviyorum – Mahal kita
Gujarat dili
Seni Seviyorum – Huṁ tanē prēma karuṁ chu
Hollandaca
Seni Seviyorum – Ik hou van je
İtalyanca
Seni Seviyorum – Ti amo
Japonca
Seni Seviyorum – Watashi wa, anata o aishiteimasu
Katalanca
Seni Seviyorum – T’estimo
Letonca
Seni Seviyorum – Es mīlu Tevi
Moğolca
Seni Seviyorum – Bi chamd khairtai
Norveçce
Seni Seviyorum – Jeg elsker deg
Pakistanca
Seni Seviyorum – Mujhe tumse muhabbat hai
Rusça
Seni Seviyorum – Ya tebya lyublyu
Somalice
Seni Seviyorum – Waam ku jeclahay
Türkmence
Seni Seviyorum – Men seni söýýärin
Vietnamca
Seni Seviyorum – Tôi mến bạn
Yunanca
Seni Seviyorum – Se agapó
Zuluca
Seni Seviyorum – Ngiyakuthanda
Hatice Işıktaş