Dökerken ufka donuk, kanlı bir ziyâ eylûl,
Ederek zülf-i târümâra hulûl
Gizli bir sesle ağlayan ey bâd!
Şimdi göklerde, katre katre, yanan
Necm-i mahmûru bir dakika nihân
Ederek, sonra eyleyen îkad,
Âh, ey bâd-ı haste, bâd-ı keder…
O kadar nâ-tüvân ki gizli sesin
Kendi derdinle kendin ağlarsın,
Sana derdin senin kifâyet eder…
(Servet-i Fünûn, 16.12.1909)
Göl Saatleri, 1921