Sanatçıların, yazdıkları metinlerin okurun bilinçaltında ne gibi bir etki yarattığını ve bu etkinin hayatına nasıl yansıdığını, bu konuda düşünce üretip üretmediklerini her zaman merak etmişimdir. Goethe’nin,“O öğrendi, bizlere de öğretebilir” dediği gibi sanatçılar da öğrendiklerini okurla paylaşmalıdır cömertçe.
Edebiyatçıların, gerçeği ve içtenliği, sanat kaygısından daha önemli tutmayı bilmeleri oldukça önemli. Sanatın en gerçekçi görevi, yaşamın tüm gerçeklerini olduğu gibi sahneye aktarabilme yetisidir. Sanatçının bilgeliği anlatılmak istenen ana öğenin, yaşamın sahnesinde sahne almasını sağlamasıdır. Bir sanatçının başarısı da biçemi ile gerçekliği arasında kurduğu köprüdür. Yazılanlar ve yaşananlar arasındaki farkı hiçe indirgemesini bilendir (yaşamla yazılanı özdeştirmek) gerçek sanatçı.
Bedriye Korkankorkmaz