Küskünüm bu sabah
akça kuşlara
gölgeli kanatlarını rüzgârda savuran
Küskünüm bu sabah
kimsenin umurunda olmayan
pek de bilinmeyen sebeplere
epey uzakça günlerde habersizce insanlara
Küskünüm bu sabah
bu kente
bir hızla soluksuz yaşayan kente
küskün uyandım bu sabah
alacalı gök yiterken
kardeşin kardeşi sevmediği bir sabahta
küskünlüğüm kimin umurunda
Küskünüm bu sabah
kendime
umudu taşımayı bırakan yüreğime
sevmeyi inatla yadsıyan
sevmeyi bre bir insanoğlunu
sevmeyi yadsıyan bu yüreğe
küskünüm
işi aşı yiğit bir yürekle kucaklayan
çakır gözlü Ahmet’ime değil
kendime işte kendime
küskünüm
Küskünüm
bu sabah
düşlerime
dostlarıma
anama bile
küskünüm
Bilâl Mesut