Yazmak Üstüne

Okumak istediğiniz ama henüz yazılmamış bir kitap varsa; onu siz yazın.

Toni Morrison

Yazmak: Yazı yazmak, öykü yazmak, şiir yazmak ama en çok da roman yazmak! Ve bol bol basmak, yayımlatmak! Bu yüzyılın çok tutulan bir işi olmuş. Yazmak iş olmuş.

Ben yazı yazmaya ilk başlayacağım zaman nereden nasıl yapacağımı bilmiyordum. Roman, öykü, şiir nasıl yazılır anlayamıyordum. Kitap okumadan yazı yazılmaz demedi kimse bana çünkü) Yazmak o kadar yayılmıştı ki her tarafta bir şeyler yazan vardı. Bir zorunlulukmuş gibi hisseder oldum yazmayı. (Yazınca değerli oluyorsun gibi bir algı vardı ortada)

Murat Gülsoy pek çok şöylesi ve röportajında bir yazarın, yazar adayının her gün mutlaka bir şeyler karalaması gerektiğini nedeniyle anlatıyor. Adalet Ağaoğlu da bir söyleşisinde yazmak eyleminden ve yazar için günlük tutmanın öneminden bahsediyordu. Hatta daha ileri gidip herkesin günlük tutmasını söylüyor, bir nevi tavsiye ediyordu. Ben ise yazmanın önemli olduğunu kavramıştım çoktan ama günlük tutmanın veya mutlaka günü gününe bir şeyler karalamanın yazara, insana, pek bir şey getireceğinden emin değildim. Yanılmışım. Günün gününe yazmak, günlük tutmak insana çok değerli şeyler getiriyormuş. Bunlardan biri kendini daha iyi tanımasını sağlaması, ikincisi de içimizde kalanların içimizden çıkmasını… Duyguların içimizden çıkıp gitmesini sağlayarak duygu birikimini önlüyor.  Üçüncüsü de (düzenli) yazarak kendini geliştirebiliyorsun. Cümlelere hâkim oluyor, sözcükleri daha iyi kullanıyorsun.  

Yazmak. Yazıp illa da yayımlamak veya basmak değildir. Günümüzde öyle bir algı oluşturulmuş ki önce yazmalı ve sonra basmalısın yazdığını. (Bunun için kitap okumana gerek yokmuş!) Yazmalısın, diyen bir dünya ses arasında kalınca fak edemiyor insan. Sesler “Sen değerlisin yazdığın şey de değerli! Hem yazdıkça değerini herkes görüyor. Yazmak seni daha değerli yapıyor.” diyorlar da diyorlar. Ben de bu algıyla bu sesler arasında başladım yazmaya. Ama yazmam bana bir rahatlama, huzur vermiyordu. Aksine daha çok geriliyor, strese giriyordum. Beni acele ve bir telaş alıp götürüyordu. Boğulacak gibi olduğum zaman çoktur. (Kitap okuyunca anlıyor insan.)

Yazacak hiçbir şey yoktur. Sadece bir daktilonun başına oturur ve kanarsın.

 Ernest Hemingway

Bu aslen bana fayda sağlamayan ve sırf ben yazdım diye değerli de olmayan pek çok yazının ardından suskunluk dönemine girdim. (Bu bir zorunluluktu.) Bu zamanda fark ettim ki aceleye bir telaşa gerek yok, stres gereksiz ama en önemlisi de yazdım diye yayımlatmak diye bir zorunluluk yok. İnsan kendi içinde yazmalı. Yalnız kendisi için. Tek okuyucusu kendisi olmalı. Hem bu, beni kaç kişi okuyor gibi anlamsız bir dertten de kurtarıyor insanı.

Uzun bir aranın ardından bugünlerde elimi tuşlara uzatıyorum. Bol bol uzatmak istiyorum, uzattıkça rahatlamaya kavuştum çünkü. Artık kimse için yazmıyorum. Kendim için yazıyorum. Yazdığım yayımlanacak mı diye düşünmüyorum. İki türlüsünü de kabul ediyorum çünkü. Kendi cümlelerimi geliştirmeye özen gösteriyorum. (Bunun için kitap okuyorum.)

İnsan her şeyden önce kendisi için yazmalıdır. İyi yazmanın biricik yolu budur.

Gustave Flaubert

Her gün yazdığımı söylemek isterdim ama düzensiz biri olduğum için bu şu an mümkün olmuyor. Fakat yavaş yavaş alışıyorum, yazdıklarımın bu yazılar arasında –aynı tüm yazılanlar gibi– pek bir önemi olmadığına. Böylece cümlelerim çok yüksekten inmiyor.

Bugünlerde yazmak,  herhangi bir yazı yazmak çok önemli bir iş gibi görünüyor “yazmalısın” deniliyor ama “niye?” ve “kime?” sorularının cevapları yok o söylenen cümlelerin içinde.  Yazmak isteyen yazıyor bin türlü. Sabah yazıyor akşam yazıyor, yolda yazıyor, düşünürken yazıyor, konuşurken yazıyor, susarken yazıyor, öyle yazıyor ya da böyle yazıyor. Ama “kendine yazmak” farklı bir beklenti getirmiyor sonunda.

Sabahattin Orhan            

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.