Ayın bulutsuz gökyüzünde on beşindeymişcesine yarı istihzalı gülümseyişi bana sanki, “Huzurlu bir uyku çekebilirsin. Ruhunu yalnız ben aydınlatabilirim, geceleri aydınlattığım gibi.” diyordu. Bütün bu ifade edişlere körlemesine inanışımın esas sebebi, güvenme ihtiyacının gem vurulamaz varlığı mı yoksa ulaşılamaz kudretlikte bulunan yüce varlığa tapınma eğilimimden mi kaynaklanıyordu. Sorularımın elbette cevapsız kalacağını bilerek gözlerimi yummayı tercih ettim. Kaldı ki buna bir tercih demek ne kadar doğru olurdu bilemiyorum. Tabiat yahut Tanrı; hepsinin dışında insanlık veya kader bilinci bizi seçimlerimizde ne kadar özgür bırakır? İnsan özgür müdür, özgürlük nedir?
Burak Kaplan