Sonbaharın Hüznü

Sonbahar gelmiş artık, tüm izlerini göstermeye başlamış bize. Ağaçtan dökülen her bir yaprak, bana kendi hayatımdan bir anı gibi gelir. Hüznün bulutları yükselirken gökyüzünde, gün yüzüne çıkmayan duygularımda aynı anda yükselir. Hazan mevsimi yepyeni başlangıçların yılıdır bana göre. Hep serzenişi çağrıştıran bu mevsim, bana artık ümit veriyor. Bazen kendimi ağaçtan düşmeye hazırlanan sarı bir yaprak gibi çaresiz ve bomboş hissederim. O dalından kopmak istemez, ben ise benliğimden…Tüm duygular en doruğa çıkmışken, insanda kendinden parçalar kaybetme korkusu oluşur aniden. Değişim, başkaları için kendinden ödün verme gibi hisler esir alır beynimi apansızca. Sonbaharın beraberinde getirmiş olduğu olumsuzlukları ve iç sesimizi susturmanın zamanının geldiği anlarız böylece.

Bu mevsimde bir bank bulunca saatlerce oturasım gelir. Saliseler saniyeleri, dakikalar saatleri kovalarken gözlerim uzaklara dalar gider. Bazen kendimi bulmak için bazense yalnızlığımı bir örtü gibi örtmek için. İnsanın kalbinin derinine gömüp, kapısını açmamak üzere kilitlediği duyguları günyüzüne çıkar çoğu zaman. Biz ne kadar o duyguların kapısını çalmasak da, o çıkmak için fırsat kollar. İşte böyle anlarda çevremdeki canlılara bakarım, onların yaşama tutunmalarına şahit olurken umudum yeniden canlanır. Mesela martıların özgür sesi dolar kulağıma, Özgürlük senfonisi çalar gibi fısıldarlar bana, ‘’Özgürlük gibisi yok.’’ diye. Onlar ruhlarını azat etmiş çünkü. Savrulmak yerine doğaya teslim ederler kendilerini. Onlara simit attığım sıralarda imrenme duygum ortaya çıkıverir bir anda. Özgür ruhlarına, belki de teslimiyet duygularına… Boş bir bedende yaşamak ister mi insan? Karamsar, bomboş ve yapayalnız bir beden…

Gözyaşlarıma hâkim olamıyorum işte öyle zamanlarda. Akıyor gidiyor gözlerimden çaresizliğim silik izleri. Hıçkırıklarım ve düğümlenen boğazımdaki kocaman yumruda gizli aslında derine gömdüklerim. Dudaklarımda buruk bir gülümseme ve bedenim tamamen cansız hazan mevsiminde. Ama yine de mutluyum, umutluyum. Yorgunum belki ama hayâllerim var benim, onları gerçekleştirmek için yaşıyorum. Ya da çevreme bakıyorum, bir karınca karnını doyurmak için yiyeceğini sırtlanmış yuvasına taşıyor; bir kelebek kozasından çıkmış yeni hayatına başlamanın heyecanını yaşıyor. Doğa hâlen canlı, döngü her şeye rağmen devam ediyor. Böyle olduğu zaman da, ‘’Çok mu dertleniyorum?’’ diye düşünüyorum çoğu zaman. Tamamen kendi hislerimle baş başayım. Öyle anlar geliyor ki bir fincan sıcak çikolata içimizi ısıtmaya yetiyor değil mi?  Yağmur, ‘şıp şıp’ sesiyle penceremizi yoklarken, yine dalıp gitmişiz başka dünyalara. Kimimiz gerçekleştirmek istediği hayâllerini, kimimiz yalnızlığını düşünüyor. Farklı duygular ama ortak insanlar…Benim de gözlerim uzaklarda, elimde sıcak çikolatam, yanan şöminenin yanında kedim ve yalnızlığımın son kırıntıları…

Umutsuzca dinlediğim bir şarkının notaları son dokunuşuyla okşuyor ruhumu ve ben gözlerimdeki yaşlarla hatırlıyorum anılarımı. Dudaklarımdaki buruk gülümseme, gerçek bir gülümsemeye ev sahipliği yapıyor; yeniden gülebiliyorum. Bu defa sahici bir gülüş, gerçek ve samimi bir tebessüm oluşuyor. Yaşamaya değer basit ama o kadar değerli anlar var ki, bazen bunlarla bile mutlu oluyorum. Mesela, bir uçurtmanın bir yerden başka bir yere süzülüşü ya da balonun hafif hafif göğe yükselirken insanda bıraktığı ferahlık hissi gibi. İçim daha dingin daha huzurlu oluyor onları seyrederken. Kuşların kanat çırpışı da insanın kendini hür hissetmesi gibi bir hissiyat veriyor insana. İçimdeki boşluk hissinin yerini doluluk alıyor. Yaşama, doğaya, özgürlüğüme karşı bir doluluk bu. İçim içime sığmayacakmış gibi kalbimin atışı hızlanıyor, küçük bir çocuk misali heyecan yapıyorum; yaşadığımı daha iyi hissedebilmek için. Çocukken bulutları bir şeylere benzetmeye çalıştığım olurdu. Belli belirsiz bulut kümelerini küçücük ellerimle işaret edip anlamlandırmaya çalışırdım.

Ve yine bir sonbahar günü…Anımsadığım çocukluk hayâllerim, dudağımın kıvrılmasını sağlayan anılarım yok şimdi. Bu anıları yok eden faili meçhul. Zaten, paslanmaya yüz tutmuş anılar neyi değiştirir ki? İs kokan mâzi, tekrar canlanmadıktan sonra değişen hiçbir şey olmaz artık. Yeni anılar eklenmeli insan hafızasına; yeni insanlar, yaşamaya değer değerli anlar ve yepyeni bir hayat. Bir şarkının melodisi gibi ilerliyor hayat. Önce yavaş yavaş sonra hızlanarak akıp gidiyor zaman. Ne kimseyi durup da bekliyor ne de arkasında bıraktığı enkazı görüyor. Ağır aksak yürüyoruz biz de ona ayak uydurmak için. Her anımı bir hazine gibi içimde saklıyorum ben de bu yüzden. Sonbaharın hüznü umut aşılıyor o anlarda. Hüzün ve karamsarlık duyguları yerini umuda bırakıyor. Yeşeren bir filiz gibi mutluyum, hevesliyim. Oturduğum o banka gözlerimi kısmış bakarken, ruhumdaki benliğimi kaybetmiş izler yerini bir çift umutlu göze bırakıyor. Umutlu, mutlu ve yaşayarak bakan gözler…

Hazan mevsimi kendini bize gösterdi anlaşılan. Duygular karıştı, zihin karman çorman oldu ve sonunda toparlandı. Bir yelkenli olup savurdu beni âdeta. Şimdi de veda edip gitmeyi bekliyor. Her şeye rağmen yine geleceğini bilmenin umuduyla bekliyorum onu. O banka oturup hayatımı değiştiren bu mevsimi yine bekleyeceğim. Deniz karşımda, tüm maviliğiyle bana göz kırparken ben de ona gülümsedim. Sonbaharın hüznü tamamen yok olmuş, yepyeni hayatımla birlikte orada durmaya devam ettim.

Umut, hiç beklemediğiniz bir anda kapınızı çalabilir yeter ki onu beklemekten vazgeçmeyin. Tıpkı benim hazan mevsimini beklemekten hiç vazgeçmediğim gibi. Umut, insanın kalesi gibidir. Onu yıkmak da, aynı şekilde bırakmak da insanın kendi elindedir. Önemli olan sonbaharda savrulan yaprak gibi darmadağın olmadan aynı şekilde kalabilmektir.

Sude Yenin

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.