Ahşap kapı bir gıcırtıyla açıldığında genç adam ağırlığını üzerinde hissetmişti. Yüreğinde filizlenen korku, utancını gölgeleyebilecek kasvetteydi. Yapmamalıydı ama yapmıştı, mecbur kalmıştı. Onu içeri buyur eden beyefendiyi tanıyordu elbette, kendisini işe o almıştı. DeLaunay’ın sahibinin yokluğunda burayı idare etmekle yükümlü olan müdüre bu iş için minnettar olması gerekirdi ancak ihanetle süslemişti minnettarlığını. Mekânın sahibinin emri üzerine gerçekleşecek olan bu konuşma, genç adamı iliklerine kadar korkutuyordu.
Çağla Fulya