Asırlık Cahillik

Ölüme şirk koşan her şey, dağlar biraz insanı. Nedeni öyle kolay belli olmaz da üstelik, ölüm gibi. Bir kağıt parçası göstermez örneğin sebebi. Ya da organların iflası deyip yaşlılığa yükleyemeyiz tüm suçu. Aniden yok olan her şey; niyesini günbegün sorar, oyar içten içe kalbi, pul pul döker deriyi, buğuyu hediye eder gözlere… Bir rapor hazırlansa bununla ilgili. Başlangıçlar, gelişmeler, sebepler, örnekler ve nihayetinde sonuçlar… Bu rapora baktığımızda sinse içimize olan bitenler, olamayıp bitenler, oldu bittiye getirilip aslında hiç bitmeyenler… Birkaç kelime etsinler bize, ölüme şirk koşup, dünyasını değiştirenler. Daha adı sanı bile bilinmeyen, kimsenin üzerine bir şeyler konuşup, yazamadığı o muamma yere neden gittiklerinin sebebini söylesinler, gittikleri yer nasıl bir yer anlatsın, birkaç örnek versinler. Tamam, davet etmesinler. Hatta ne kadar güzel olduğundan bahsedip imrendirsinler, mutluluklarını gözümüzle birlikte gönlümüze de soksunlar ama muamma bırakmasınlar ortalıkta. İnsan, bilmediğine meydan okumak istiyor hep çünkü. Kendi içinde göremediği biriyle, bir zamanla ya da bir yerle savaşıp duruyor. Pusu kurup, sinsice bekleyen bir düşmanın üzerine gider gibi alıp başını gidiyor. Bastığı ya da basacağı her yerde mayın korkusu, vücudundaki tüm uzuvlarını aynı anda titretiyor. Artık karşılaştığı kim varsa, sanki ölüme şirk koşar gibi, sessizce, zamanın birinde bu muamma yere gidecek gibi hissediyor. İşte tam da bu yüzden biri çıkıp bağırarak anlatsın istiyor. Döksün ki her şeyi ortaya, fısıltılı gidişlerde bir haklılık payı bulunulabilsin. Evet, bu yüzden böyle ve bu şekilde gidilmesine bir kılıf bulunulabilsin. Hem de öyle bir kılıf ki insanın içine sinsin. Mesela su geçirmesin, rüzgardan etkilenmesin, güneşten rengi solmasın bu kılıfların. Öyle süslü bir şey olmasına da gerek yok. Sadece içe sinmeyip, huzura tehlike arz eden her şeyden korusun yeter.

Bu dünyada sadece ölümün arkasından pek de bir şey söylenmemeli. Ölüme şirk koşar gibi olan ne varsa durdurulmalı. Bir bardak su verilmeli ve dinlendirilmeli. Ardından kendisiyle sakin kafayla ya da bağırış çağırış konuşulmalı. Uzun uzun anlatmak, bağırıp çağırmak, sessizce konuşmaktan ibaret de değil bu liste. Biraz mimik biraz şarkı, biraz şiir ya da akla gelebilecek “yapmak” eylemine bağlı her şey… İçe sinmenin, tamam diyebilmenin, anlayabilmenin pek çok yolu var. Yeter ki yitip gitmesin sebepsizce, muamma hep içimize bir huzursuzluk tohumu atmasın, bir duayla ya da bedduayla yetinmek zorunda kalmayalım. Verilerle bulunmuyor çünkü, bilimselliğe dayanmıyor. Ispatı da yok. İnsan, insana bir şey yaşatıyor, hissettiriyor, anı biriktiriyor, birlikte ağlıyor, gülüyor hatta bazen birlikte tehlikelere maruz kalıp, güçlüklere direniyor. Ama kimse kimsenin ölüme şirk koşar gibi bir muammaya gitme sebebinin raporunu sunmuyor, notlar bırakmıyor, birkaç formülle işlem yapıp önüne koyamıyor. Birinin içi, ötekinin içinden geçeni, sessizliğini, gittiği muammanın nasıl bir yer olduğunu ve gitmesini haklı çıkaran sebepler olup olmadığını bilmek istiyor. Bu dünyada temas ettiğin kim varsa, yolunu değiştireceksen, içinin zehrini de şifasını da karşındakine akıtmak zorundasın. İçini, onun içine anlatıp öyle muammana yol almak zorundasın. Nasıl anlattığın, ne söylediğin önemli değil. Gittiğin gizli yerden biraz bahsetmen lazım. Çünkü şimdi sen yolunu değiştirirsen ve bahsetmezsen o içindeki ve gideceğin yerdeki gizden, insanlık tarih boyunca bilemeyecek orası cennet mi cehennem mi? Bugün sen anlatmazsan, yarın ötekinin ölüme şirk koşar gibi gidişini anlamayacaksın. Gidilen muamma yer nasıl bir yer hep bir huzursuzluk kaplayacak içini, yüreğin dağlanacak. Ve biz insanlar, tarih boyunca ölümden daha sessiz gidişlerin tanığı ve cahili olarak kalacağız.

İrem Özdemir

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.