Doğu Türkçesi döneminde Türkçecilik cereyanı Nevâyî ile başlamıştır. Nevâyî’den önce bu dönemde verilen eserler Arap ya da Fars diliyle verilmekteydi. Dönemin sanatçıları Türkçe yerine bu dillerle eser vermeyi tercih etmişti. Hal böyle olunca Türkçe geri planda kalmış ve Doğu Türkçesi döneminin ilk eserlerinde ağır bir dil hakim olmuştu.
15.yüzyılda Doğu Türkçesinin en büyük şairi olarak gösterilen Ali Şir Nevâyî bu gidişe bir dur demiş ve eserlerinde Türkçeyi tercih ederek dilde yerlileşme hamlesini yapmıştır. Fanî mahlaslı Farsça divanı dışında diğer 28 eserini Türkçe olarak yazmıştır. Fars dilinin ve edebiyatının o dönemin Türkleri üzerindeki etkisini görmesine rağmen yapmak istediğinden çekinmemiş ve Çağataycanın Farsça ile rekabet edebileceğini anlatmıştır. Doğu Türkçesi dönemindeki Türkçecilik cereyanı Ali Şir Nevâyî’nin milli şuuru, cesareti ve şairlik yeteneğiyle ivme kazanmıştır.
Bu hususa ilişkin Ahmet Caferoğlu: “Bütün hayatını şuurlu bir surette Türk diline ve Türk kültürüne hasreden Ali Şir, yürüttüğü davanın semerelerini görmediyse, ölümünden sonra binlerce kilometrelerden, İran’dan, Türkiye’den, Azerbaycan’dan, Suriye’den, Hindistan’dan, Herat’tan akın eden yüzlerce şakirdi, onun kurduğu edebiyat mektebini ve edebî Çağatay şivesini, Türklüğün her bir köşesine kadar götürdüler.” sözleriyle Nevâyî’nin Türkçecilik cereyanına olan katkısından bahsetmiştir.
Nevâyî’nin eserlerinde yüksek bir milli şuura ve sarsılmaz bir Türkçe sevgisine rastlamak mümkündür. Şair bu özelliklerini eserlerine de yansıtır. Zeki Tokan, Nevâyî’nin Türkçeyi yüksek bir sanat dili haline getirmek ve münevver Türk’ün ruhunu yükseltmek gayesi güttüğünü söylemiştir. Onun bu görüşlerini kabul eden Kemal Eraslan da Nevâyî için, “Orta Asya edebiyatını milli ruh ve milli zevkle klasik bir seviyeye ulaştırmaya muvaffak olmuştur.” demiştir.
Nevâyî’nin Lisânü’t Tayr isimli eserinde onun Türkçülük sevgisini görmek mümkündür.
Türk nazmıda çü min tartıp alem
Eyledim ol memleketni yek-kalem
Bu beyitte, “Ne zaman ki ben Türk şiirinde bayrak yükselttim, o zaman bütün memleketi yek-kalem eyledim, birleştirdim.”
Bunun yanı sıra Muhâkemetü’l Lügateyn adlı eserinde de milli şuurunu göstermiştir. Türk dilinin tarihi açısından da oldukça önemli olan bu eser, Türk dili ile Fars dilinin karşılaştırıldığı bir sözlüktür. Nevâyî bu sözlükte Türk dilinin Fars dilinden üstün olduğunu kanıtlar. Bu bağlamda Muhâkemetü’l Lügateyn Doğu Türkçesi döneminde Türkçecilik cereyanının en önemli eseridir.
Nevâyî zamanın şairlerine ve gençlerine Türkçe yazmadıkları için eleştiride bulunur. Nevâyî’nin bu çabası, vermiş olduğu eserleri, savunduğu anlayış ve kullandığı dil, Doğu Türkçesi döneminde Türkçeciliğin yoğunlaşmasını ve başarılı olmasını sağlamıştır.
Rıfat Canseven