Her bahar, bahçemdeki dutlarla doldururdum ceplerimi tıkabasa. Çocukluk bu ya dallarında sallanmaya tutkundum hep, şimdiyse karalar içindeydi düşlerim, kalınca gövdesiyle karşımda duruyordu, dar bir avludan seslendiler, duvarlarla çevriliydi her yer, ilk önce gözlerimi bağladılar sonra ellerimi, halatla sardılar boynumu; Eğer umutlandığım yarınların bedeliyse bu yaptığınız, hadi yapın yolculuğum ölümsüzlüğe …
Burcu Özkan