Sorularına cevap veremediğin için sormayı yasakladığın ama sessizliğine de dayanamadığın bir çocuk. Gözlerini, gözlerine daldırıp daldırıp çıkaran, arada bir konuşmak için yalvarır gibi seni sarsan bir çocuk. Sessizliğe dayanamadığını görüp fütursuzca akan gözyaşlarını durdurmak isteyen o meraklı miniğin sorularına hasret kalmak ama aynı zamanda da ağzına kilit vurmak.
İrem Özdemir
Gücü yetmeyen bir mazlum ağlatısı, beklenip de doğmayan güneş, beklenen umut yağmuru, ağrılı kabullenişe sürüklenmek, ellerin gökyüzüne yakarışı, delice binlerce yol arayıp dönmek başladığın yere, içine içine küsmek, olmayacak duaya adaklar adamak, derdinin devasını sancının ilacını bulamamak, boyun eğmek namerde.
Burcu Özkan
Kişinin elindeki sayısız imkânı kullanmak adına yeterli güce sahip olamaması. İstediği şey tam önünde dururken ona ulaşamaması. Günü, geceye bulayan bir histir çaresizlik. Ağlamanın bile imkânsız olabileceğini, istediğine ulaşma fikrinin hayale bile sığamadığını, sadece nefes almanın yaşamak olmadığını anlamayı sağlayan bir histir.
Deniz Ardıç
Yüreği tel süzgece çeviren kahrolası his çaresizlik. Bir bebeğin kendi ellerini keşfettiği an gibi. Kişi ellerinin varlığını bilir, elindekilerinin varlığını bilir ama onları kontrol edebilecek iradeye sahip değildir. Hedefe ulaşamıyor olmanın acizliği kişiyi, benliğini zilyon tane parçaya ayırırken ayakta kalmaya bile çalışmamaktır çaresizlik. Ayakta kalmanın hiçbir işe yaramayacağını keşfetme boşluğuna hapsetmektir kendini.
Çağla Fulya