Betimlemeler | Yeşil

Ferş-i zerresinde saklanan güzelliğine meczup’um, çayırlarına serili sudeliğine dikilen bir tohumum sevgili, saçından damlayan bir zümrüt gölgesi ayağımın altındaki kökleri gökyüzüne eren bir şecer’in dalıyla yek vücut, uğultusunda dinginleştiğim servi gülüşü, Havva’nın mis kokan incir entarisi elinde, dağlarından bal akan kevserimsin, ahenginde katmerlenen nihal’im, orda mısın? Yalımlığında aydınlat kara gökyüzünü, ört üşüyen bedenimi…

Burcu Özkan

Şanslıysanız bir gölün kıyısında, öten kuşların gününüzü sorgulattığı o cıvıltılarla uyandığınız bir sabah; etrafınıza baktığınızda gördüğünüz o uçsuz bucaksız tonlarında görünen ve yerini güneş sarılarına bırakan o ahenk. O sıcaklı soğuklu dans. Daha ne olabilirdi ki bir gökyüzünü daha mavi, bulutları daha beyaz, kuşları daha görünmez yapan?

Helin Durmaz

Göğün ayaklarına serilen uçsuz bucaksız bir vadiyi süslüyor huzur kokan örtü. Beklentiyi, inanmayı ve umut etmeyi çağrıştıran bir esinti gibi. Elbette tek suçu güzellik olan papatyaların anavatanı bu kadar güzel bir tonda olacaktı. Bir ressamın tuvalini süsleyecek hangi mühür böylesine özel görünebilirdi ki?

Çağla Fulya

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.