Kocaman bir dolaba, sürekli keşfedilen yeni renk tonlarında giysiler katlanıp koyulmuş. Yol yorgunluğuyla çıkarıp atıyoruz üstümüzden kıyafetleri. Hatta bazılarımız özene bezene katlayıp koyuyor, sanki koyduğu yerde bulup tekrar giyebilecek gibi. Sen üstünden atmışsın, ben vücudumu söker gibi çıkarmışım ne varsa. Bir diğeri oyalana oyalana çıkarmış üzerinde ne varsa. Kendimize ait bir dolabımız yok, hepimiz aynı dolaba çıkarıp atıyor ya da katlayıp koyuyoruz üzerimizdekileri yolculuk sonrası. Aynı dünyaya kusar gibi, aynı yerden geçer, aynı yerde düşüp kalkar gibi normal. Karışık giyiniyoruz o dolaptan. Dün birinin çıkarıp attığını, diğer gün öteki üzerine geçiyor. Aynı durmuyor hiçbirimizde, Yakıştıramıyor ve rahatsız hissediyoruz bazılarımız.
İrem Özdemir