Gün doğarken her gün üşenmeden bıkmadan, benim de üşenmemem bıkmamam hayatı sorgulamaktan.
Kendi içimde kayboldum. Dünyada mutlu edecek hiçbir şey olmadığına inandığımı konuştum bugün babamla. O ise herkes gibi ufak gibi görünen zenginliklerimi saydı. Gerçekten mutlu gibiydi ve şanslı olduğumu düşünüyordu. Ben ise ağrı kesicilerin ağrı reseptörlerinin bloke etmesi gibi mutluluğun beynime bir türlü ulaşmadığını anlattım. Canım sıkılıyordu konuştukça bunaldığımı hissediyordum çünkü böyle olmamalıydı. Yıllardır kendimle olan savaşta galip geldikçe mağlubiyet yaşıyordum.
Savrulmaktan bıkmıştım. Sadece dinginlik istiyordum duygularımda. Ama olmuyordu. Kafamın içinde dolanan gürültülü görüntülerden kurtulamıyordum. Ya bir yerden atlıyor ya da kendime zarar veriyordum. Bu senelerdir hiç değişmeyen lanetimden kurtulmak için kendimi çok harcadım. Hiç acımadım.
Kendine acıması olmayanın başkasına acıması olur mu? İronik bir şekilde benim oluyordu ama artık onu da kaybettim. Benim hislerim sadece hayata olan tiksinti duygusundan ibaret gibi artık.
Evet, her şeye sahiptim ama içime işleyemiyordum. Hissedemiyordum. Nefreti dahi hissetmek, öfkelenebilmek isterdim. Başıma ne gelirse gelsin bıkkınlıkla kabullenmek istemezdim. Bir tepki vermek isterdim. Ama duygularım adeta buzun altında sıkışıp kalmış gibi ve buzların ise erimeye hiç niyeti yok.
Düşünüyorum… En son ne zaman gülmekten gözlerimden yaş gelmişti? Birkaç ay önce miydi? Yoksa bir histeri miydi? Bilmiyorum.
İnsan olmasaydım, keşke bir papatya olsaydım. Kelebekler geçselerdi üzerimden. Güneşe dönseydim yüzümü ve boy verseydim. Doğa olmak istiyorum doğanın içinde.
Düşünmek ne iğrenç bir lanet anca bir Tanrı yapabilirdi bunu. Kafamın içindekiyle barışmak için elimden geleni yaptım ki sussun. Her şey daha kötü oldu, birbirimize girdik kendimle. Şiddetli geçimsizlikti bizi ayrı düşüren. Ben daha rahat ve eğlenceli olmak isterken kendim öyle düşünmüyordu. Daha disiplinli ve daha gergin olmamı istiyordu.
Bir de bu iki tarafa sıkışıp kalmış ne yapacağını bilemeyen ve kulaklarını tıkayıp yeter diye bağıran bir başka ben var. Onu sallayansa yok.
Ateşkes için şansımı deneyeceğim.
Şafak Yasemin Gülümser