Atılgan sıcak bir yaz günü ailesiyle yüzmek için plaja gitmiştir. Yüzmeyi yeni öğrendiği için annesi onun yalnız başına denize göndermek istemez. Ancak gerçek anlamda merak ediyordur, denizin derinliklerindeki olayı tek başına çözmek istiyordur. Kimseye haber vermeden denize yönelir. Korkusuzca ilerlemeye başlar, dalgalara ve yosunlara inat ilerlemeye başlar. Bir süre sonra belgesellerde izlediği çok derinlere inen denizaltılar aklına gelir. Nasıl o kadar derine batıyorlardır? Kendisi de istese bunu başarabilir mi? Denemek ister… Fakat bir o kadar korkmaktadır. Denizin altı ona hep gizemli gelmiştir. En sonunda kararını verir. Korkularına meydan okuyacak ve bunu başaracaktır. Önce derin bir nefes alır. Denizin altına doğru hızla yüzmeye başlar. İlk başta gözleri kapalıdır, sonra gözlerini açar. Gözlerini açtığında karşısına çıkan manzara karşısında şok olur. Ortası delik ve dibi görünmeyen bir kayaya doğru yüzüyordur. Bu hem çok korkutucu, hem de merak uyandıran bir durumdur. Hızla yüzmeye başlar. Yüzdüğü yer bir bilinmezliktir. Yüzdüğü yer bambaşka bir evrendir. Kayanın içinden geçer ve çıktığı nokta ışınlarla kaplı farklı bir galaksidir. Kaya farklı bir bebek evrene açılan bir geçiştir.
Bu bebek evren Kutsal Dev Balıklar Krallığıdır ve bu evrenin imparator balığı Saxansorttur. Bu evren iki tip dev balık türünden oluşan bir evrendir. Bu evren balıklarının bir kısmı gerçek balıktır, geri kalan büyük bir kısmı ise Saxansort tarafından kutsal yosun mağarasında organize edilen ve yönlendirilen biyonik, robotik, yapay zeka savaşı balıklardır. Bebek evrene herhangi bir yabancı giriş yaptığında Saxansort tarafından onu imha etmek için programlanmıştırlar. Atılgan gerçek bir tehlike ile karşı karşıyadır. Ne yapacağını bilemez. Nereye geldiğini tam olarak kestirememiştir, tehlikenin tam ortasındadır. Tam arkasından kendisine doğru yaklaşan bir Roker vardır. Roker az önce belirttiğim programlanmış balıkların en güçlülerinden biri olan dev robotik kalkan balığıdır. Atılgan bunu gördüğünde soğuk terlemeye başlar, ne yapacaktır. Heyecanla titriyorken balık kendisine doğru gelmektedir. Atılgan’ın aklına hemen bir fikir gelmiştir. Balığın kendisine doğrusal, düz bir şekilde geldiğini fark eder. Bir makalede timsahların çapraz hareketleri algılayamadıklarına dair bir makale okumuştur. Çapraz yaparak koşarsam, belki kurtulabilirim diye düşünür. Bu timsah değildir, fakat yine de denemeye değerdir. Çapraz koşmaya başlar. Bu durum Roker’in yapay zeka algoritmasında karışıklıklara sebep olur, bilgi akışlarını tam olarak yapamaz. Saxansort ne olduğunu tam olarak algılayamamıştır. Balık bu durumu algılayabilecek şekilde programlanmamıştır. Hedefine odaklanamaz. Atılgan dev yosunların arasından hızla koşarken şok olur. Çünkü bu yosunlar çok büyüktür ve bazılarının tepesinde mekanik pırlanta benzeri taşlar vardır. Bu taşlar robotik balıkların yön bulmalarına yardımcı olan taşlardır. Kötü haber bu taşlar aracılığıyla Atılgan’ın o bölgede olduğunu tespit eden güçlü bir Roker ordusu bu bölgeye doğru hızla yönelmiştir.
Roker ordusunun başında komutan dev gümüş balığı bulunmaktadır. Gerçek bir programlama dehası olan bu balık aynı zamanda elektrik şok dalgaları ve kıvılcımları göndererek düşmanlarını korkutmaktadır. Aynı zamanda bütün Roker ordusunu yönlendiren bilgi sinyalleri Saxansort’a gitmeden önce ona ulaşmaktadır, yani Saxansort ile koca bir ordu arasındaki iletişim sinyallerinin taşıyıcısıdır. Atılgan kendisine doğru hızla yaklaşan bir orduyu gördüğünde çok korkar. O tek balığı bir şekilde atlatmıştır. Koca bir orduyu nasıl atlatacaktır. Belki de ilk başta düşünmesi gereken şey aklına gelmiştir. Bu evrene geçiş yaptığı geçişten bir daha geçerek dünyaya geri dönebilir. Ama artık çok geç kalmıştır. Geçiş yaptığı kayadan çok fazla uzaklaşmıştır. Ordu ona çok yaklaşmıştır. İçinden bir ses kaderine razı olarak ölümü beklemesini söyler. Ama diğer yanı hala bir kurtuluş yolu düşünmektedir. İşte tam o anda Reyhan kurtuluşu olmak için onun imdadına yetişir. Sırtına binmesini söyler. Hızla çıkışa doğru yüzmeye başlar, ancak öncelikle yosunların üzerindeki taşları toplar. Böylece ordunun robotik balıklarının kafasını karıştıracaktır. Hızla dünyaya geçişi sağlayacak olan geçişe doğru yüzmeye başlar…
İşte tam o dakikada Atılgan gelen bir sesle yerinden zıplar. Gelen ses annesinin sesidir. Yine can dostu ve arkadaşı akvaryum balığı Reyhan’ın akvaryumunun önünde uyuya kalmış ve rüya görmüştür. Reyhan’a ve akvaryumun dibinde parıldayan taşlara bakar, yüzünde hafif bir gülümseme olur. Ancak bu Saxansort Krallığıyla ilk buluşması olmayacaktı…
Orçun Gül
Darağacı Sanat 