Hayır, kızgın değilim sana
Çoğalırken gökyüzünde yıldızlar
Parlatamaz yiten umutlarımı
Günü geçmiş saatler taşa tutar
Yarınımı
Yarın elimde bir oyuncak oluverdiği an
Kayıp gider
Sense sözlerini suçlarsın
Dudaklarından düşen sözcükleri
Onlar yüreğinde taş taşıyanların
Yüreğini denizin taşları yontması gibi
Avuç içimde gözyaşlarının merhametiyle
Yumuşamıyorsa
Bir suç bulamam sözcüklere
Yargılayamam onları
sana kırgın da değilim, hayır
Göz bebeklerinden sızan içtenlik
Parça parça yüreğimi mühürleyemez
Dokundukça kırılan ümitlerimi
Bütünleyemediği için
Sen bakışlarını suçlarsın
Mutluluk merdivenlerime
Çatlak dudaklarına birikmiş kan gibi
Hüsranlar çoğalır
Ateş saçan sözcükleri
Yıkayamıyorsa
Onların küllenmesini önleyemiyorsa
Ak, duru, berrak bakışlarını suçlayamam
Yargılayamam onları
Ve hayır sana küskün değilim
yarınlar yeşeremiyorken
Düşlerimde
Sana sözcüklerine ve bakışlarına
Erdemli inançlarınla bütünleşmiş
Savaşçı kanatlarına
Huzur taşıyıcı hayaller üretemiyorken
Nasıl dargın olabilirim bir başkasına
Nasıl kızgın ve kırgın
Nasıl küskün kalabilirim
Muttasıl yiten günlerime
Pelteleyen geleceğime
Sana seni sevebildiğimi
Söyleyebilseydim eğer
Değişmiş olur muydu dünyam
Oysa hep satırlarda kaldı galibiyetlerim
Tüm cesurluğum
Fuat MECNUN