Kısa Türk Tiyatro Tarihi

Kısa Türk Tiyatro Tarihi

Bugün tiyatro dediğimizde veya denildiğinde aklımıza gelen ve kast edilen modern tiyatro diye de adlandırılan Batı tarzı tiyatrodur. Bu durum sanki tiyatroyu batıdan taklit etmiş olduğumuz izlenimi verir. Oysa tiyatro ile maziye dayanan bir dostluğumuz vardır.

Biz de bugün bir zaman tüneline girip Türk tiyatro tarihini kısaca anlatacağız. Yapacağımız bu kısa zaman yolculuğu ile -az da olsa- belki tiyatroyu daha iyi anlamamız ve ona hak ettiği değeri sağlayabilmiş oluruz.

Türk tiyatrosu daha çok Geleneksel Türk Tiyatrosu olarak söylenir ki bu sözcükleri kurduğumuzda aklımıza hemen Gölge Oyunu, Meddahlık, köy Seyirlik Oyunu ve Orta Oyunu” gelmelidir.

Bunların arasında Gölge Oyunu, başkarakterleri Hacivat ve Karagöz olan, beyaz bir perdenin arkasında kuklaların bir kişi tarafından oynatılmasıyla oluşan iki boyutlu bir kukla tiyatrosudur ve halk arasında çok sevilmiştir.

Başkarakterlerinden Hacivat “az çok kalem yutmuş, mektep görmüş ve bunun verdiği kibirlilik ile her konuda bilgiçlik taslayan” bir tip iken Karagöz “cahil, kaba, pervasız ve patavatsız” bir tip olarak karşımıza çıkar.

Gölge oyununun temeli Karagöz’ün Hacivat’ı yanlış anlaması ve bu yanlış anlamadan doğan gülünç diyaloglar üzerine kurulmuştur.

Bu iki ana karakterin yanında yardımcı karakterlerin de bulunduğu Gölge Oyunu’nun ortaya çıkış tarihi tam olarak bilinmemesiyle birlikte güçlü rivayet 14. yüzyılda, Osmanlı Devletinin ikinci padişahı Orhan Gazi devrinde, Bursa’daki cami hikâyesidir.

Rivayet, Bursa’da yaşayan ve cami yapımında çalışan iki kişinin; “cami yapımını engelledikleri” iddiasıyla idam edilmesi olayına dayanmaktadır. Bu idamın gerçekleşmesinin ardından, bu idama üzülen Şeyh Küşteri tarafından o iki kişinin anısını yaşatmak adına bulunduğu söylenegelmiştir.

Yazılı bir metni bulunmayan Gölge Oyunu tiyatrosu doğaçlama yapılmaktadır.

Ve yeri gelmişken bu rivayete farklı bir bakış açısıyla bakan “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?” filmini izlemenizi öneririz.

Meddahlık ise kahvehanelerde yüksekçe bir yere oturan ve elinde mendil ve sopa olan bir kişinin hikâye anlatmasına dayanan tiyatrodur.

Bu hikâye anlatıcısına meddah adı verilmiştir. Meddah yapacağı taklitler için elinde bulunan mendil ve sopadan faydalanır.

Daha çok kentlerde görülen meddah tiyatrosunun yazılı bir metni yoktur. Meddah doğaçlama şeklinde hikâyelerini anlatır. Daha çok konularını masallar, destanlar, halk hikâyelerinden alan meddahın günlük yaşanılan olaylar da konularının arasındadır.

Meddahlıkta da halkı eğlendirmek ana amaçtır.

Orta Asya’daki törenlere kadar uzanan bir geçmişe sahip Köy Seyirlik Oyunu, Anadolu köylerinde oynanan tiyatro oyunlarına verilen isimdir.

İlk şeklinin dini bir ritüel olduğu söylenmekte ve zamanla dini boyutunu kaybederek düğün, bayram, kutlamalar gibi belli günlerde oynanan, günlük hayatı yansıtan oyunlar şekline dönüştüğü düşünülmektedir.

Yazılı bir metni olmayan köy seyirlik oyunları doğaçlama oynanmaktadır.

Amacının gülmeceye dayadığı gibi evlilik, ayrılık, ölüm konularını içerenler de vardır. Köy seyirlik oyunlarında müzik, dans, giyim ve makyaja önem verilmektedir.

Meydan Oyunu adıyla da bilinen Orta Oyunu, Gölge Oyunu’nun insanlar tarafından canlandırılmış şekli olarak da görülmektedir. Ana karakterleri Kavuklu ile Pişekâr adlarını taşırken Kavuklu karakteri Karagöz karakterine Pişekâr karakteri ise Hacivat karakteri ile benzeşmektedir. Taklit, müzik, dans Orta Oyunu’nun başlıca üç unsurunu oluşturmaktadır.

Meydanlarda, etrafını seyircilerin çevirdiği bir alanda, metinsiz doğaçlama şeklinde oynanmaktadır. Bundan dolayı almıştır Meydan Oyunu adını.

Yeni Dünya, Dükkân, Sandık Odası, Orta Oyunu’nu oluşturan dekorlardır.

Takvim yaprakları 1839’u gösterdiğinde Tanzimat Fermanı Gülhane Parkı’nda okunmuş ve fermanın ilanıyla batılılaşma hareketi hız kazanmıştır. Birçok alanda Batı’yı örnek almamız kültürel hayatımıza da yansıdı. Bu kültürel yansımaların en önemlilerinden biri ise Tiyatro sanatında yaşandı. Geleneksel Orta Oyunu, Batı tarzı tiyatroların bazı özelliklerini almış ve bu durum yeni bir tiyatroyu ortaya çıkarmıştır: Tulûat tiyatrosu.

Kendisine ait bir salona, bir binaya sahip olan Tulûat tiyatrosu, sahne ve dekoru da içinde barındırıyordu. Fakat hâlâ bir yazılı metni yoktu, doğaçlama oynanıyordu. Ama bu durum uzun sürmeyecek, kısa bir süre devam edecek, Tulûat tiyatrosu yerini Batı tarzı tiyatrolara bırakacaktı.

Batı’daki tiyatro oyunları tercüme edilmeye başlandı. Pek çok edebiyatçımız tiyatro oyunları yazdı. İmparatorluk hızla çökerken edebiyatçılarımız tiyatroyu halka ulaşabilmek ve halkla iletişim kurabilmek için bir fırsat olarak görmüştür.

İlk yazılan tiyatro eseri Şinasi’nin Şair Evlenmesi adlı oyunu olurken oynanan ilk tiyatro eseri Namık Kemal’in Vatan Yahut Silistre adlı oyunu olmuştur.  

Ve artık tiyatro sanatına özel binalar kurulmaya başlamıştı bile.

Güllü Agop’un kurduğu Gedikpaşa Tiyatrosu ilk kurulan tiyatro salonlarından birisidir.

Gedikpaşa Tiyatrosu, Ahmet Mithat, Şemseddin Sami ve Namık Kemal gibi önemli edebiyatçıların oyunlarının sahnelemesinin yanında Moliere, Shakespeare ve V. Hugo gibi Batılı yazarların oyunlarına da sahnesinde yer verdi.

Güllü Agop tiyatro zevkini halka yayma amacı ve çabası içine girmiş, Müslüman kadınların tiyatroya gelebilmeleri için tiyatro salonunda özel bir bölüm yaptırmıştır.

Bununla beraber tiyatro dilinin gelişmesine de katkıda bulunmuştur.

Aynı zamanda Kel Hamit, Kavuklu Hamdi, İsmail Hakkı, Küçük İsmail gibi usta tulûat sanatçıları da Gedikpaşa Tiyatrosu’ndan çıkma oldukları bilinmektedir.

Bu sanatçılar arasında bulunan Kel Hasan Efendi, kavuğunu ve fesini öğrencisi ve geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi olan İsmail Hakkı Dümbüllü’ye bırakmasıyla günümüzde önemini yitirmemiş bir geleneğin başlamasını sağlamıştır.

Kavuğun ve fesin devredilişi Türk tiyatrosunda manevi ve simgesel bir değer taşıyarak devam etmektedir.  

Gedikpaşa Tiyatrosunda oluşan, kurulan tiyatro topluluğu Darülbedayi’nin ve günümüzde ise on iki sahnesi bulunan İstanbul Şehir Tiyatroları’nın kurulmasındaki temel taş olmuştur..      

1914 yılında sanat okulu olması amacıyla Darülbedayi’de Muhsin Ertuğrul’un sanat yönetmeni olarak işe başladığı 1927 yılına kadarki süreçte pek bir istikrar sağlanamadı.

Zamanla bir okul kimliğinden çıkıp sadece oyunlar veren bir yapıya kavuşan Darülbedayi, 20 Ocak 1916 tarihinde Emile Fahre’nin eserinden uyarlanan “Çürük Temel” isimli oyunla Tepebaşı Kışlık Tiyatrosu’nda perdelerini açarak ilk kez bir oyun sahneledi.

Darülbedayi’nin sahnelediği ilk yerli oyun ise Halit Fahri Bey’in “Baykuş” adlı manzum oyunu oldu. İlk kez 2 Mart 1917 gecesi oynanan bu oyunu Muhsin Ertuğrul sahneledi ve oyunun başrolünü de üstlendi.     

Tepebaşı Kışlık Tiyatrosu, İstanbul’daki en eski tiyatro yapılarından birisi olmasıyla ve uzun yıllar tiyatroya hizmet etmesiyle tiyatro tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Cumhuriyet döneminde yıldızı parlayan bina yıllarca İstanbul Şehir Tiyatroları’nın yönetim merkezi olmuştur. Ne yazık ki 1970’li yıllarda binada çıkan yangınlar neticesinde büyük hasarlar almış ve günümüzde yerini TRT Tepebaşı Stüdyolarına bırakmıştır.

Muhsin Ertuğrul’un 1927 yılında hazırladığı “iç tüzük” Türk tiyatro tarihinin disiplinle ilgili yapılan ilk belgesi olmuştur.

Muhsin Ertuğrul 1931 yılında belediyeye bağlı Tiyatro Meslek Okulu’nun açılmasına da öncülük etmiştir.

Yaşamının sonuna kadar tiyatro ile ilgilenen Muhsin Ertuğrul gibi nice adını ancak ölüm ve doğum günlerinde andığımız nice adını dahi bilmediğimiz tiyatroya gönül vermiş insanlarla doludur, Türk tiyatro tarihi.

Bugünlerde ise dünyayı saran Covid-19 virüsü nedeniyle nice tiyatro salonu zor günler geçiriyor ve birer ikişer kapanıyor, nice tiyatro oyuncusu işsizlikle boğuşuyor.

Tiyatrona sahip çık sanatını koru!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.