Nâzım Hikmet Üzerine Bir İnceleme

Nâzım Hikmet edebiyatımızın en farklı şairlerinden biridir. İlk şiirlerinde Mehmet Nâzım imzasını kullanan Nâzım Hikmet bu şiirlerini Yahya Kemal’in etkisinde kalarak klasik tarzda yazmıştır. Gerçekleştirdiği Rusya seyahatiyle kendi şiirini bulmuştur. Fütürizm akımını benimseyen Nâzım Hikmet, ölçüsüz şiirler yazarak Türk şiirinde ölçüyü kullanmayan ilk şair olmuştur. Nâzım Hikmet’in şiir dili oldukça açık, sade ve kolay anlaşılır bir dildir. Ortaya koyduğu bu açık dil sayesinde şiirindeki düşünceyi, derdi, imgeyi zorlanmadan anlamak mümkündür. Bununla beraber okuyanlara somut bir dil sunan Nâzım Hikmet, duygu ve düşüncelerini somutlaştırarak anlatmaktadır.

Nâzım Hikmet’in şiirlerinde halk diline rastlamak mümkündür. O; halkın kullanmadığı, bilmediği ve duymadığı kelimelerin şiirde kullanılmasına şiddetle karşı çıkmıştır. Halk dilini seven, şiirlerinde benimseyen ve yabancı kelimelere de yer vermeyen Nâzım Hikmet’in şiirinde yer bulamayan bir başka şey de şairaneliktir. Onun şiirlerinde samimiyet vardır ve ona göre şairanelik, samimiyetten uzaktır.

Nâzım Hikmet şiirlerinde toplumsal temalara yer vermiştir. Nâzım Hikmet’in şiirlerinde bir görüş, ideoloji vardır. O, şiiri bu görüşleri yansıtmak için de kullanmaktadır. Nâzım Hikmet’in şiirlerinde yer verdiği temalar; eşitlik, insan sevgisi, memleket sevgisi, yoksulluk, özgürlük, aşk ve yalnızlık olarak gösterilebilir. Nâzım Hikmet’in fütürist akımının bir manifestosu olarak ele aldığı Makineleşmek şiiri önemlidir. Yazıldığı dönem çevrelerce anlaşılmayan ve üstüne alaya alınan bu şiir Nâzım Hikmet’in bağlı olduğu akımı yansıtmanın yanında ortaya koyduğu bir eleştiridir aynı zamanda.

Nâzım Hikmet bilim ve teknolojinin gidişatını da şiirlerine konu etmiştir. Bu gidişten rahatsız olduğunu belirtmiş ve bunun ileride sorunlara yol açacağına inanmıştır. Bilimin gelişimi ve özellikle II.Dünya Savaşı’na olan etkisi şairin endişesinin dayanaklarından biridir. Stronsium 90 şiiri, şairin bu endişelerinin yansıması olarak gösterilmektedir.

Acayipleşti havalar,

bir güneş, bir yağmur, bir kar.

Atom bombası denemelerinden diyorlar.

Stronsium 90 yağıyormuş

ota, süte, ete,

umuda, hürriyete,

kapısını çaldığımız büyük hasrete.

Gelişen bu teknolojiyi insanların huzura, daha iyi şartlara kavuşmasında kullanmak yerine onları öldürmek için atom bombası yapmada kullanmaları şairi bilim ve teknolojinin gelişimine endişe duymaya itmiştir. Şairin “Yine İyimserlik Üstüne” adlı şiiri işlerin daha ciddi bir hal aldığını aktardığı şiiridir. Gittikçe güçlenen ve her şeyi yapabilecek potansiyeli hissettiren bilimin insanların iyiliği yerine kötülüğü üzerine kullanılacağını ifade eder. Şair için bilimin, teknolojinin, uzaya çıkan kişilerin yapacağı asıl devrimin insanları mutlu etmek olduğunu öne sürmektedir. O, geleceği görmüş ve makineleşecek insanların portresini çok önceden çizmiştir.

Agâh Ensar Can

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.