Edebiyatımızda kavgalar meşhurdur. Sanat anlayışında uzlaşamayanların atışmaları, birbirine laf vuranların çatışmaları derken bugün eserlerini yan yana koyduğumuz ve eşit oranda sevdiğimiz sanatçıların çoğunun aslında zamanında birbirinden pek hoşlanmadığını görüyoruz. Ancak küslükler olduğu kadar, barışlar da meşhur edebiyatımızda. Cenap Şahabettin ile Mehmet Âkif’in barışı örneğin.
Mehmet Âkif bir şiirinde Cenap Şahabettin’i sert bir şekilde eleştirir. Cenap Şahabettin çok öfkelenmiştir. Onu yakından tanıyanlar bu tartışmanın dinmeyeceğine emindir. Ancak bir bakarlar ki Cenap Şahabettin, Âkif’i affetmiştir. Süleyman Nazif nasıl affettiğini sorar ve aldığı cevap tatlı bir tebessüme yol açar: “Âkif bir Çanakkale daha yazsın sonra isterse on kez küfür etsin.”
Bazen bir şiir, küslükleri bitirebilir ve barışın müjdecisi olabilir.