Öyle kızgınım ki hiç sormayın
Deprem olup yıkasım var duvarları
Bir kasırgayla savrulasım
Bir yanardağ gibi patlayasım var
Püskürterek lavlarımı etrafıma
Yakasım var bu şehri
Öfkemle
Öyle küskünüm ki hiç sormayın
Yıldız olup kayasım var gökyüzünden
Bir Dünya’nın gölgesinde
Ay olup tutulasım
Gökyüzünü de yutan bir kara deliğin içinde
Kaybolasım var
Sonsuzluğa doğru.
Öyle doluyum ki hiç sormayın
Buhar olup karışasım var bulutlara
Takılıp bir boraya
Umutların kurak topraklarına
Yağmur olup yağasım var
Filizlenir mi dersin?
Bir umut
Benim gözyaşlarımla
Öyle yorgunum ki hiç sormayın
Lâl olup susasım var sevda türkülerine
Âmâ olup görmeyesim düş kırıklıklarını
Ne kalmaya tahammülüm
Ne de gitmeye mecalim var
Dalıp derin bir uykuya
Şuracıkta
Serilesim var toprağa sessizce
hatice ışıktaş