Nahif kanatlarında bir günlük ömür taşıyan güzel bir kelebek kondu sol avcumun içine. Ona şöyle fısıldadım. “Bir günlük ömrün olmasına rağmen yine de kelebek olmak ister miydin?” O da bana şöyle cevap verdi: “Bir günlük ömrüm olmasına rağmen kendimi çok şanslı hissediyorum çünkü Allah sadece küçük bedenimin taşıyabileceği ölçüde bir ömür vermiş bana. Küçük ve hafif kanatlara sahibim ve bu yüzden bir güne sığacak şekilde tüm dünyayı dolaşıyorum. Bütün güzellikleri dünya gözüyle görüyorum. Bu da bana yetiyor. Önemli olan ömrünün uzunluğu değil, o ömre sığdırdığın güzelliklerdir.”
Biz insanların da çok değil, sadece üç günlük ömrü var. Bu üç günlük ömrü ah’larla vah’larla tüketmek yerine kısacık hayatımızdaki ince güzellikleri görerek yaşarsak bu kelebek ömrü daha anlamlı, daha dolu geçmez mi?
Elif Yavuz