Mütelevvin değil fakat me’yûs: Ben bu gün aşk-ı bî-mecâlimle, Şu sönük iştiyâk-ı hâlimle, Ya’ni hissen değil hayâlimle Sana arz-ı muhabbet eyliyorum; Bil ki cebr-i tabî’at eyliyorum. Bu kadarcık da bir sa’âdettir; İşte fırsat, şu yapma sevdâdan Müstefîd ol, ki bir ganimettir… Bir zaman sonra kalb-i şeydâdan Çıkacaksın bütün bütün, efsûs! Müstefîd ol, şu berk ü hârımdan, Bulacaksın yarın bahârımdan Bir bulut, belki… Bir şükûfe, hayır! Öyle bir ânı kıl tasavvur ki Yüreğim pür-lehîb-i mihnetle, Donarak serdî-i muhabbetle, Acı bir nefha-i bürûdetle Bozulan âşiyânı andıracak. O zamân, hâr u münkesir, ancak Birer efsâne-i şebâne gibi Söylerim hatırât-ı sevdâmı; Şimdi bir nağme, bir terâne gibi Dinle şi’r-i muhabbet-ârâmı… Gelecek bir dem-i teneffür ki İncinip tavr-ı infı’âlimden, Duyacaksın leb-i melâlimden Bir figân, belki… Bir terâne, hayır!