Yıllar geçip gidiyor yanımdan, bana mısın demeden. Bazıları var, değmedik bile birbirimize. Sayılır mı onlar da büyümekten? Yoksa düşebilir miyiz yaşadığımız ömürden? Adil olmayan bir düzen bu. Fakat öyle ya da böyle iz bırakıyorlar geçtikleri yerde. Kimini hatırlıyorum kiminiyse çiğneyip geride bırakıyorum.
Yaşayıp görmek diye bir şey var. Alternatifi olmayan, muhatabını çaresizlikle sınayan bir psikolojik savaşım. Öyle bir savaşım ki, sürprizlere açık. Oysa bu çağ, sürprizleri sevmeyenlerle dolu. Zaman yok. Yönet ya da yenil. Yenilirsen üzülme ne de olsa deneyim. Altı defalarca çizilesi bir kelime. Çünkü ancak o zaman büyüyor insan.
Bilmek mümkün değildir çoğu zaman. Yaşamak tek çaredir, yaş almak için. Dene ve gör. Ya her şey için çok geç olmuşsa? Tekrar dene. Ya tekrarı olmazsa? İşte o zaman da yanılmanın hazzı kovalar seni, geri kalan hayatında. Adil olmadığını söylemiştim.
Yaşam bir deneme yanılma sürüncemesi.
Agâh Ensar Can