“İçimde, kendi hayatımı yaşamadığım kanaati var. Herhangi bir kalabalıkta, kendim dışımda herkes olmaya razıyım.” diyor Ahmet Hamdi Tanpınar. Sen hiç hayat romanının kalemini, başkalarının eline verdiğini hissetin mi? Kafanın içinde senin sesinin dışında onlarca ses bulunduğunu? Hayatın durağanlaşmış ve anlamını yitirmiş hâlde seni düşüncelerde boğduğunu? Sanki sen; farklı bir evrene, farklı bir gezegene, farklı bir çağa, farklı bir memlekete aitmişsin gibi… Sanki sen, sen değilmişsin gibi… Karmakarışık bir hâl almışsın; bir sihirli değnek olsa da, bir dokunuşuyla çözüverse örülen düğümleri diyorsun. Bu karmaşıklığın, hissiyatın ismine Nodus Tollens diyorlar. İsmi dahi bir grup sihirli sözcükmüş gibi değil mi? Nodus Tollens’ı şöyle özetliyorlar: Yaşam şeklinin artık insana bir şey ifade etmemesi, hayatın sıradanlaşmasını ve anlamsızlaşmasını düşünmek.
Betül Dağ