
Edebiyatımızın, şiir kaynaklı olduğu bilinir, hattâ roman, tiyatro, öykü bahsinde ortaya konan ilk ürünler de şiirin yetiştirdiği insanlarca yazıldı. Şiir bize dışarıdan gelmedi; içerideydi. Hem söyledi hem söyletti. Roman ise – daha çok yapılan bir şey olarak- dışarıdan getirtildi. Türk edebiyat tarihine bakanlar bu edebiyatın tasarlanmış bir edebiyat olmadığını, kendi içinden gelişerek doğduğunu görürler. Böyle olduğu için, şiirden uzak bütün metinler aslında bizim edebiyatımızın doğasından da uzaktır, demeye getiriyorum. Türk edebiyatında şiir vardı diye diğer edebi türler ‘var olmuş’tur.