Babalı ve sobalı bir evde doğmuştun
Çığlıklar sebebi, sancıların nedeniydin
Üryan öpüşlerin, ıslak dudaklara bırakılan iziydin
Gürbüz, güz vakitlerinde ismini zikreden anaların ortak cefasıydın.
Barış barış barış, umut gibi, aşk gibi, harabe binaların neşesi gibi…
Hangi duygu kutsallaştırır seni baharlar bu kadar sen doluyken, hangi ev içini ısıtır, evler
çığlıklarla bastırılırken.
Sabi mantıkların gergefi içinde haykıran yüreğinin Şebnem kokan sabahlarında duvar dibi
aşklarını yaşamıştın soba kokan harabe evlerde.
Şimdi baba kokan şu sobasız, aşksız, soğuk virane evlerde tekrar nasıl duygular şahlanır
bilmiyorsun.
fırat agace