Atılgan ve Metin, AS560 evreninde hazine aramaya başladılar. Bu hazine Kral Saxansort’un gizli hazinesiydi. Metin hazineyi bulmak için var gücüyle çalışırken, Atılgan niçin böyle bir çaba içerisinde olduklarını merak ediyordu. Babasına, “Baba biz bu hazineyi niçin arıyoruz? Bizim önceliğimiz başlangıç evrenine dönüp çıkış portalından geçerek eski dünyamıza dönmek değil mi?” diye sordu. Metin Bey düşüncelere gömülmüş bir biçimde Atılgan’ın sorduğu soruya cevap vermeden kafa sallıyordu. Atılgan babasını tanıyordu. Mutlaka kafasından geçen bir plan vardı. Onun için onun sözünü dinleyerek verdiği emirlere uymaktan başka çare göremiyordu.
Metin Bey derin bir nefes alarak konuşmaya başladı: “Saxansort’un hazinesi önünde bulunduğumuz bu mağaranın içinde ancak mağaraya giriş imkansız denebilecek kadar zor… Saxansort bu mağarayı çok güçlü güvenlik önlemleriyle koruyor. Mağaraya girebilmemiz için bize bir Truva Atı gerekli.” dedi. Atılgan hiçbir şey anlamıyordu: “At mı? Atı nereden bulacağız şimdi?” diye bağırdı. Metin Bey gülerek: “Oğlum onu demek istemiyorum. Yani bize bir yem, bir piyon gerekli diyorum.” dedi. Bunu söylerken aklına çok farklı bir fikir geldi. Saxansort Dev Balıklar Krallığı isimli bu oyun evreninde bilindiği üzere yapay zekalı balıklarda bulunuyordu. Metin Bey mağaranın yan tarafında yapay zekalı bir balığın manyetik ölü vücudunun yerde yattığını gördü. İşlev dışı yatan yapay zeka balığa yanaştı ve metal kafasını ortadan ikiye ayırmaya başladı. Atılgan hiçbir şey anlamıyordu. Babasının bunca çabası acaba nedendi?
Metin Bey birkaç dakika içerisinde sevinçle, “Buldum.” diye haykırdı. Balığın beyninden bir çip çıkarmıştı. Bu çipi aktif hale getirerek mağaraya çiple birlikte girecek doğal olarak sistem onu yapay zekalı balık olarak algılayacağı için hiçbir sorunla karşılaşmadan Saxansort’un hazine sandığını alıp gönül rahatlığıyla mağaradan çıkacaktı. Metin Beyin planı bu yöndeydi. Çipi aktif hale getirerek yanına aldı. Atılgan’a mağaranın çıkış bölümünde onu beklemesini söyledi ve mağaranın içine girdi. Atılgan panik halinde bekliyordu. 15-20 dakikaya yakın bir süre geçti. Babasının başına bir şey gelmesi ihtimalinden korkuyordu. Tam o esnada güçlü bir patlama sesi duyuldu. Atılgan arkasını döndüğünde mağaranın yerle bir olduğunu fark etti. Çöken mağaraya doğru yaklaşmaya başladı. Muhtemelen babası mağaranın içerisinde ölmüştü. O olmadan başlangıç evrenine asla dönemezdi. Sanırım artık oyunun sonuna gelmiş ve ömür boyu bu oyunun içinde hapsolmuştu.
Orçun Gül
Darağacı Sanat 