Karanlık günün akşamlığında kar kışlık. Senin hülya dolu gözlerinden uzanıyorum maviliğine dünyanın. O an apaçık aydınlık saçıyor gökyüzü geride kalmış fırtınalar yüreğimin dingin sularının enginliğinde.
Eski bir ağaç gövdesine tünüyorum. Ağaçkakanlar gibi kakıyor başımı insanoğlu. Alt dünyaya uzanan bir tüneli arıyorum kökünde ağaçların. Senin masallı saflığın yerini kara düşlere bırakmış. Terk edilişin adını sayıklarken açıyorum insanların dünyasında gözümü diliyorlar aldanıyorum. Karanlık gözlerimi açtığında senin saçının kokusunu taşıyan rüzgârın ılıklığını duyumsayacağımı yanıltıyor beni. Bu kaçıncı aldanış beni taşıyabilecek bir evi sırtlanıyorum sırtıma kaplumbağa adımlarında
Sen yoksun ve hiç olmadın, düşlerimde gezinen yalancılının andırışlarımdayım.
Fuat Mecnun