ne zaman sesimi toplasa salkım söğütler
ruhumda dolanır sarmaşığın
beni uzak dağlara götürdüler
solgun çiçekten tanıdım yüzünü bozkırda
zaman senle hüzünler dikti toprağa
çığlıklar yeşerecek ağaçlardan
kuyulardan daha derin güneş
seni topluyor buruşuk havalardan
yüzünde suskun günah sarhoşluk renginde
gizli bir soluk almalı şehvetli aşkından
mahcup mahalleler dizmiş bakışlarına
teninden bahsediyor yüzündeki sürgün
diline karanlık süren sevgili
çıplakken de üşütüyor sabahları
gözümün yaşının yaşını sorsan
rıdvan yıldız, şubat 2020
anlardım seni yine de