Gümüş Bahçesi

Nefesim boğazımda takılı kalmış

Rüzgâr saçlarımı yalarken arkama bakıyorum

Geçiyorum sıra ağaçların arasından

Dikenli tel misali tenimi karalıyor çalılar

Koşuyorum ayaklarım izin verdiğince

Kaçıyorum gümüş bahçesinden

Bir ağacın ıslak gövdesinde saklı dinginlik

Sırtımı yaslayabildiğim epey nadir

Yerde bir su birikintisi, gördüğüm kirli bir yüz

Ellerim kırmızı süslü, hissettiğim zehir

Meğer şikâr benmişim

Ben bile farkında değil

Yeşil bulutların üzerine çöküyorum

Yerde bir su birikintisi, gördüğüm ak bir kız

Ellerim toprak süslü, hissettiğim serin

Meğer sessizlik benmişim

Ben bile farkında değil

çağla fulya

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.